Soru

Depremi Fay Hattının Kırılması Olarak Açıklamak

Zelzelenin manevi sebeplerini ve neticelerini görmeyip sadece bir madenin maksatsız tasadüfi ve tabii neticesi olarak görmenin bir hakikatı var mıdır?

Tarih: 26.01.2020 09:30:48
Okunma: 1948

Cevap

Dalaletten başka hiçbir hakikatı yoktur. Kâinattaki her fiili bizzat Cenab-ı Hakkın ilim, irade ve kuvvetiyle meydana gelmektedir. Hatta denilir ki kâinatta Allahın izni olmadan bir yaprak dahi yerinden oynamaz. Milyonlarca sinekler içerisinde bir sineğin kanadı bile Allah’ın izni olmadan hareket etmez ve çalışmaz. Nasıl oluyor ki hadsiz mahlûkatın ve akıl sahibi varlıkların beşiği, anası ve mercii ve hamisi olan dünyayı fiil ve hareketlerinde başıboş bıraksın. Asla ihtiyar, irade haricinde bırakmaz. Bu konuda Cenab-ı Hak ayet-i kerimde şöyle buyurmaktadır. "Her şeyi yaratan Allah’tır."(Zümer, 39/ 62)

Fakat; Cenab-ı Hak hikmetinin gereği zelzeleyi irade ettiği zaman bazı madenleri tasarrufatına perde yaparak harekete geçirir. Çünkü Cenab-ı Hak hikmeti gereği dünyada her sonucu bir sebebin ucuna bağlamıştır. Dünya bir meydan-ı imtihandır. İşte bu imtihan sırrı gereği Allah ihtiyarı elden almamak ve hikmete muvafık iş yapmak için mahlûkatı meydana getirirken bir takım zahiri perdeleri o işe sebep yapmıştır. Sebepler birer perdedirler asıl iş gören kudret-i ilahiyedir.

Örneğin bir adam bir tüfekle birini vursa suç sadece barut ve fişeğin değildir. Vuran adama bakılmazsa maktulün hukuku zayi olur. Bu bir belahattir.

İşte Cenab-ı Hak bazen kızdığı zaman insanları uyarmak ve tuğyandan vazgeçirmek ve kendini tanıttırmak için zelzele, harb ve afetleri insanın yüzüne çarpar onunla hikmetini, kudretini, adaletini, iradesini ve hâkimiyetini açık bir şekilde gösterir. Fakat Ehl-i dalalet tabiattır, bir madenin patlamasıdır veya tesadüfidir deyip dalalette inat ediyorlar bilmiyorlar ki o sebepler akılsız, şuursuz, iradesiz olmakla beraber sadece bir bahane ve bir perdedirler.

Hadi varsayalım ki haşa deprem hadisesinin asıl sebebi madenlerde bulunan bazı güçler olsun. Kimya ve jeoloji ilmiyle biliniyor ki bu madenlerdeki kuvvetler; ısı, sertlik ve soğukluk gibi bazı özelliklerden başka bir şey değildir. İşte biz bu hadiseleri bunlara verecek olsak şu bir takım sorularımızın cevabı karşılıksız kalacaktır.

Acaba; bu hadisenin ne vakit meydana geleceğini hangi güç biliyor?

Bu hadisenin şiddetini hangi güç ayarlıyor?

Bu hadisenin oluşacağı menfezi hangi güç seçiyor?

Gibi birçok soru akla gelir ki bunların cevabını o aklı, şuuru, iradesi ve ilmi olmayan o madeni özelliklere vermek elbetteki bir akıl tutulmasıdır.


Yorum Yap

Yorumlar