RİSALE-İ NUR

20.03.2010

23016

El-Mevtü Hakkun (Ölüm Haktır) Hakikati

Sünnet-i Seniyye Risalesi'nin Dördüncü Nüktesi'nde geçen, el mevtü hakkun hakikatini izah eder misiniz?

* *

**** ****

25.03.2010 tarihinde sordu.

Cevap

Bir zaman râbıta-i mevtten ve اَلْمَوْتُ حَقٌّ kaziyesindeki tasdîkten ve âlemin zevâl ve fenâsından gelen bir hâlet-i rûhiyede, kendimi acîb bir âlemde gördüm. Baktım ki, ben bir cenazeyim, üç mühim büyük cenazenin başında duruyorum. 

"اَلْمَوْتُ حَقٌّ" ifadeleri “ölüm gerçektir” demektir. Önemli olan, insanın nefsinin bu hakikati tam olarak kabul etmesidir. Bediüzzaman Hazretleri de burada bu ölüm hakikatini tam olarak anlamaktan kaynaklanan hislerini bizlerle paylaşıyor. Bir gün, ölümü düşünmekten (râbıta-i mevt), “ölüm gerçektir” hakikatini tasdik etmekten ve dünyanın geçiciliğini fark etmekten doğan bir ruh hâli içinde kendisini çok garip bir âlemde bulduğunu ifade ediyor. Daha sonra kendisinin bir cenaze olduğunu ve üç büyük manevî cenazenin başında durduğunu aktarıyor.

Birisi: Benim hayatımla alâkadâr, mâzî kabrine giren zîhayat mahlûkātın hey’et-i mecmûasının cenâze-i ma‘neviyesi başında bir mezar taşı hükmündeyim. İkincisi: Küre-i arz mezaristanında, nev‘-i beşerin hayatıyla alâkadâr envâ‘-ı zîhayatın hey’et-i mecmûasının mâzî mezarına defnedilen azîm cenazenin başında bulunan ve mezar taşı olan bu asrın yüzünde, çabuk silinecek bir nokta ve çabuk ölecek bir karıncayım. Üçüncüsü: Şu kâinâtın kıyâmet vaktinde ölmesi muhakkaku’l-vukū‘ olduğu için, nazarımda vâki‘ hükmüne geçti. O azîm cenazenin sekerâtından dehşet ve vefatından beht ve hayret içinde kendimi görmekle beraber, istikbâlde de muhakkaku’l-vukū‘ olan vefatım, o zaman vukū‘ buluyor gibi göründü.1 

Üç Cenaze

Birincisi: Bediüzzaman Hazretleri kendisini, hayatıyla alakalı olan tüm hayat sahibi varlıkların cenazelerinin başındaki mezar taşı olarak tefekkür ediyor. Yani Bediüzzaman Hazretlerinin hayatıyla bir şekilde irtibatlı olmuş ailesi, sevdikleri, dostları ve diğer hayat sahibi varlıklar artık mazi kabristanına girmişler. Onların tamamı bir mezar, Bediüzzaman Hazretleri'nin de cenazesi mezar taşıdır. Çünkü insanın alakadar olduğu şeylerin merkezinde kendisi vardır. Kendi hususi âlemi vardır. İnsan bu hususi âleminin temsilcisidir.

İkincisi: Bediüzzaman Hazretleri daireyi biraz daha genişletip tüm insanların hayatlarıyla alakalı ve dünya mezaristanına dökülen bütün hayat sahibi varlıkları nazara vermektedir. O büyük cenazenin mezar taşı bu asırdır. Üstadımız da kendisini o mezar taşındaki bir noktaya benzetiyor.

Üçüncüsü: Bediüzzaman Hazretleri en geniş daireyi tefekkür ediyor. Kıyamet vaktinde tüm kâinatın öleceği kat'iyetini, o anda vuku bulmuş gibi  hissediyor.

Bu şekilde Bediüzzaman Hazretleri "ölüm haktır" hükmünü çok güzel bir şekilde akıllara ve kalplere yerleştiriyor.

Ayrıca bakınız;

Rabıta ve Rabıta-ı Mevt Nedir?

Risale-i Nur'da Sünnet-i Seniyye Bahisleri

Sünneti Seniyeye Uymamak Günah Mıdır?

Sünnetin Kısımları

Bediüzzaman Hazretlerine Göre Sünnetin Kısımları

Sünnet-i Seniyenin Menbaı

Farzların da Sünnetten Olması

Ölümün Mahluk ve Nimet Oluşu

  1. Bediüzzaman Said Nursi, Lemalar, Hayrat Neşriyat, Isparta 2015, s.51


Paylaş

Facebook'ta paylaş

Whatsapp'da paylaş

Yorumlar (0)

Yorumunuz

Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız