Arama sonuçları: 1097 sonuç bulundu.

Üstad 1. Mektup 3. Sualde "cehennem nerededir" sorusunu cevaplarken haşir meydanını, dünyanın yörüngesi, yani gezdiği daire olarak ifade ediyor. Nasıl oluyor, alem-i ahiret, alem-i şehadette bir yerlerde tarif ediliyor? Alem-i ahirete ait bazı manaları güneş sistemi içinde maddi bir yerlerde düşünmek doğru mudur? 
Rabbimiz Kur'ân-ı Kerim'de kâfirler istemese bile nurunu tamamlayacağını vadediyor. Risale-i Nurlar'da ise Üstadımızın 'beşerin başına acele bir kıyamet kopmazsa' ifadelerine rastlıyoruz. Rabbimizin Kur'ân'da kesin olarak geçen vaadini ve Üstadımızın bu ifadelerini nasıl değerlendirmeliyiz? Bu konuya doğru bakış açısı nasıl olmalıdır?
Mesnevi Nuriyede “Eğer o dünyaya ait faideler ve menfaatler o ubudiyete ve o virde veya o zikre illet veya illetin bir cüzi olsa o ubudiyeti kısmen iptal eder, belki o hasiyetli virdi akim bırakır, netice vermez.” diye geçiyor. Mesela Cevşenül Kebir'de çok güzel dualar var, hoşumuza gitti. Gerçekten ben bunları istemeliyim veya bunlardan korunmalıyım diye düşündük ve okuduk. Allah'ın rızasını düşü...
Bediüzzaman hazetleri “Hâlık-ı Rahman-ı Rahim’in ilminde, meşhudunda, malûmunda baki kalmaklığın senin bekan için kâfidir.” diyor. Allah'ın ilminde malumatında baki kalmaklığın bize ne faidesi var. Zira vücud-u haricimiz yaratılmadan öncede Allah'ın ilminde yine var idik, ama kendimizden haberimiz yoktu. Varlığımızı vücud-u haricimiz yaratıldıktan sonra anladık. Üstadımızın bu ifadelerini nasıl ...
Ayette, "...Eğer onlardan biri veya her ikisi, senin yanında ihtiyarlığa erişirse, sakın onlara “öf!” bile deme! Onları azarlama ve onlara güzel söz söyle!" (İsra, 23) diye emrediliyor. 1-Bu ayetteki “Öf bile deme” emri ihtiyarlığa mı bağlıdır? 2-Üstad Bediüzzaman bu ayeti izah ederken ana babanın rızâlarını kazanmanın farz bir vazife olduğunu söylüyor. Razı olmuyorlarsa ne olacak? 3- Ayette ana b...
"Sefine-i Nuh gibi Anadolu'yu cebel-i cudi hükmüne getirip...." Burada üstad neden "Anadolu " diyor?
Bir zaman, Üstad Said Nursi'nin talebelerine Asay-ı Musa'yı çok yazdırmasının sebebi nedir? Bu eserin ehemmiyeti hakkında ne denebilir?
Üstad Bediüzzaman diyor ki, "Sükunet, atalet, yeknesaklık, tevakkuf ademdir, şerri mahzdır." Şimdi bu noktada sadece ataletle şerri mahz olur mu? Yani ataleti bir şeye bağlamak gerekir mi?
Ayetül kübra ismi doğru bir isim midir? Üstad neden ayetül kübra demiş?
Üstad Bediüzzaman'ın her mektubuna, 'aziz sıddık kardeşlerim' diyerek başlamasının hikmetini söyleyebilir misiniz?