2.Lem’ada geçen; "Ve o makine-i insaniyede yüzer âlet var. Her birinin elemi ayrı, lezzeti ayrı, vazîfesi ayrı, mükâfâtı ayrıdır." cümlesini açıklar mısınız? Nasıl insandaki her âletin elemi ayrı lezzeti ayrıdır?
En şerefli mahluk olarak yaratılan insanda küçük ve büyük abdest gibi hayvanlarla bazı ortak özelliklerin olmasının hikmeti nedir?
"Ve kezâ, insanın vücûdunda birkaç dâire vardır. Çünki insan hem nebâtîdir, hem hayvânîdir, hem insanîdir, hem îmânî. Tezkiye muâmelesi bazen tabaka-i îmâniyede olur. Sonra tabaka-i nebâtiyeye iner. Bazen yirmi dört saat zarfında her dört tabakada muâmele vâki‘ olur." Cümlesine göre bu dairelerin tezkiyesi ne surette yapılır, açıklayabilir misiniz?
Risale-i Nur'da geçen, "İnsan santral gibi bütün hılkatin nizamlarına ve fıtratın kanunlarına ve kainattaki nevamisi- ilahiyenin şualarına bir merkezdir." cümlesini nasıl anlamamız gerekir?
İşarat'ul-icaz adlı eserde "insan kainatın nazarı dikkatini celbetti" diyor bu kısmı açıklayabilir misiniz? Burdaki dikkatini çekmek nasıl oluyor?
'İnsanın tüm kemalatı bekaya tabidir' cümlesini açıklarmısınız?
"Beşer, hakikate muhtaç olduğu gibi, bazı keyifli hevesata da ihtiyacı var. Fakat bu keyifli hevesat, beşte birisi olmalı. Yoksa havanın sırr-ı hikmetine münafi olur." cümlesinden nasıl anlamamız lazım? İzah eder misiniz?
“Bir adamın kıymeti himmeti nispetindedir. Kimin himmeti milleti ise, o kimse tek başıyla bir millettir." ne demektir?
Risale-i Nur'da insana neden misal-i musağğar denilmiştir? Ya da neden âlem-i asgar denilmiştir? Bu ifadeleri nasıl anlamalıyız?