Bazı kimseler mübarek geceler hakkındaki hadislerin sağlam olmadığını, Peygamber(asm) ve Ashab(ra)ın bu günlere özel bir şey yapmadığını savunarak, 'Din adına uydurulan her şey bid'adır. Her bid'a sapıklıktır. Her sapıklık da cehenneme götürür' hadisini öne sürerek bir nev'i bu gecelerin bid'a olduğunu söylüyorlar. Ayrıca ben bu hadisten iyi bid'a diye bir şeyin olmadığını anlıyorum?
Şu kâinat Hâlık-ı Zülcelalinin hem cemalî, hem celalî iki kısım esması bulunduğundan ve o cemalî ve celalî isimler, hükümlerini ayrı ayrı cilvelerle göstermek iktiza ettiklerinden, Hâlık-ı Zülcelal kâinatta ezdadı birbirine mezcedip ve birbirine mukabil getirip ve birbirine mütecaviz ve mütedafi' bir vaziyet verip, hikmetli ve menfaattar bir nevi mübarezesuretine getirmiş, ve ondan zıdları birbiri...
"Sanki Cenab-ı Hakk'ın ahdi; meşiet, hikmet, inayetin ipleriyle örülmüş nuranî bir şerittir ki, ezelden ebede kadar uzanmıştır. Bu nuranî şerit, kâinatta nizam-ı umumî şeklinde tecelli ederek silsilelerini kâinatın enva'ına dağıtır iken, en acib silsilesini nev'-i beşere uzatmıştır ve ruh-u beşerde pek çok istidad ve kabiliyetlerin tohumlarını ekmiştir. Fakat o istidadların terbiyesini ve neticesi...
19. Mektupta geçen Peygamber efendimizin (asm) 20 nev mucizesi nedir?
"Eskiden vatanımda ve sair memleketlerde gördüğüm o cins sarı çiçekleri derhatır ettirdi. Şöyle bir mânâ kalbe geldi ki: Bu çiçek kimin turrası ise, kimin sikkesi ise ve kimin mührü ise ve kimin nakşı ise, elbette bütün zemin yüzündeki o nevi çiçekler Onun mühürleridir, sikkeleridir."
Yukarıdaki bir bahisteki mesele kafamı karıştırıyor. Mesele Ankaradaki nakışlı bir çiçek Amerikada gözüküyorsa, ...
Gençlik Rehberinde geçen, "evet, bu cihan harbinden daha büyük bir hakîkat, daha azîm bir hâdise hükmettiği için, cihan harbi ona nisbeten çok ehemmiyetsiz düşüyor. Çünki bu cihan harbinde iki hükûmet, küre-i arzın hâkimiyeti için mürâfaa ve muhâkeme da‘vâsında bulunmaları içinde iki muazzam dinin musâlaha ve sulh mahkemesine barışmak da‘vâları açılarak; ve dinsizliğin dehşetli cereyânı da semâvî ...
Zelzelenin manevi sebeplerini ve neticelerini görmeyip sadece bir madenin maksatsız tasadüfi ve tabii neticesi olarak görmenin bir hakikatı var mıdır?
"Gafletten neş'et eden dalâlet, pek garip ve aciptir. Mukareneti, illiyete kalb eder. İki şey arasında bir mukarenet olursa, yani daima beraber vücuda gelirlerse, birisinin ötekisine illet gösterilmesi o dalâletin şe'nindendir. Halbuki, devamlı mukarenet, illiyete delil olamaz."(Mesnevi-i Nuriye, katre, Osmn. 66)
Burada üstad(ra) mukarenetin illiyete delil olamayacağını anlatırken bir de ayrı ola...
Mesnevi-i nuriyede "Kuranın icazı (mucize oluşu) tahrifine bir seddir (bozulmasına mani olur)." diyor. Kur'an-ı Kerim'in muhafaza edilmesi, diğer kitapların muhafaza edilmemesinin hikmeti nedir?
Kat‘iyen bil ki, dinsizlik cihetiyle senin bu koca dünyan; bu saatten evvel ve bu dakikadan sonra, bil’umûm senin bu kâinâtın ve mâzî ve müstakbelin ve geçmiş nev‘in ve cinsin ve gelecek mahlûklar ve nesiller ve gitmiş dünyalar ve milletler ve gelen insanlar ve tâifeler tamamen ma‘dûm ve ölüdürler. İşte insaniyet ve akıl cihetiyle alâkadâr olduğun kâinâtlar, mütemâdiyen senin dalâletin sûretiy...