Kainata baktığımızda görerek bilerek yapılan icraatleri görüyoruz ve bunların Allah'ın varlığını ,kudreti ve ilmini gerektirdiği muhakkak. Ancak bu işleri yapan zatın ilim ve kudretinin sonsuz olduğunu nasıl anlayabiliriz?
Yedinci Şua'daki şu parağrafı nasıl anlamalıyız? "Bu kâinâtta dâimâ güzelliği izhâr, iyiliği ve doğruluğu himâye ve sahtekârları ve müfterîleri imhâ ve izâle etmek âdetini bir düstûr-u fa‘âliyet ittihâz eden bu kâinâtın mutasarrıfı, o Kur’ân’a âlemde en makbûl, en yüksek, en hâkimâne bir makam-ı hürmet ve bir mertebe-i muvaffakiyet vermesiyle onu tasdîk ve imza ettiği gibi..."
Allah'ın rahmet eserlerine örnekler verebilir misiniz? Kainatta olan her şey Allah'ın rahmet eseri midir?
Allah'ın kemalini göstermesine örnekler verebilir misiniz? Yani Allah'ın kemali kâinatta nasıl tecelli ediyor?
Allah’ın (c.c) kâinatı birden yaratmayıp da, yaratma sürecini altı güne yaymasının hikmeti nedir?
Sual: Bürhanınıza şekk-i itiraz geldikçe imanınız sarsılmaz mı? Bu ma’reke-i evham olan istidlaliyatla taharri zarar vermez mi? Elcevab: Eğer neticeyi bürhan ile bağlı onunla ikame ve isbat suretiyle olsa ve tahakkuk-u hakaika ayar tutmakla adem-i delilden adem-i medlûlü tevehhüm etse zarar olur. Halbuki iman, incecik bir bürhana yüklenmez. Belki öyle bir hadse bina ve istinad eder ki, o hads öyl...
Şu kâinat Hâlık-ı Zülcelalinin hem cemalî, hem celalî iki kısım esması bulunduğundan ve o cemalî ve celalî isimler, hükümlerini ayrı ayrı cilvelerle göstermek iktiza ettiklerinden, Hâlık-ı Zülcelal kâinatta ezdadı birbirine mezcedip ve birbirine mukabil getirip ve birbirine mütecaviz ve mütedafi' bir vaziyet verip, hikmetli ve menfaattar bir nevi mübarezesuretine getirmiş, ve ondan zıdları birbiri...
"Sanki Cenab-ı Hakk'ın ahdi; meşiet, hikmet, inayetin ipleriyle örülmüş nuranî bir şerittir ki, ezelden ebede kadar uzanmıştır. Bu nuranî şerit, kâinatta nizam-ı umumî şeklinde tecelli ederek silsilelerini kâinatın enva'ına dağıtır iken, en acib silsilesini nev'-i beşere uzatmıştır ve ruh-u beşerde pek çok istidad ve kabiliyetlerin tohumlarını ekmiştir. Fakat o istidadların terbiyesini ve neticesi...
"Bununla beraber kâinâtın her bir âleminde, her bir tâifesinde esmâ-yı hüsnâdan bir isminin unvanı tecellî eder." cümlesinde geçen bir ismin ünvanı tecelli etmesi ne demektir. Yani neden isim tecelli eder denmemiş de ismin ünvanı tecelli eder denmiştir?
"Erkân-ı imaniyenin hakaikini gözle görüp, melâikeyi, Cenneti, âhireti, hattâ Zât-ı Zülcelâli gözle müşahede etmek, kâinata ve beşere öyle bir hazine ve bir nur-u ezelî ve ebedî bir hediye getirmiştir..." (Sözler)
Cenab-ı Hak cismani değildir, onu göz ile görmek ne demektir?