Üstad Bediüzzaman'ın yeni harflere bakışı nasıldır? Risalelerin yeni harflerle basılmasına ne zaman izin vermiştir?
Bediüzzaman Hazretleri, insanların imanını tehlikede görüp, her an kalbinde bunun sıkıntısını çekmiş. Bu durum Üstadın şahsına ihsan edilen Allah'ın bir lütfu mudur? Bizde neden olmuyor? Biz neden kalbimizde bu durumu her an hissedemiyoruz?
Bela ve musibetlerin daha çok müslümanlara gelmesinin hikmeti nedir? Risale-i Nurda buna dair yerler var mı?
Besmeledeki intisab sırrından kasıd nedir?
Risale-i Nur'da mektuplarda geçen Sav beldesi ve bin sayısı hakkında bilgi verir misiniz? Hz. Üstad, neden "Bin kalemli Sav" ifadesini kullanmış?
4. Şua'nın Birinci Mertebe-i Nuriye-i Hasbiyede geçen ''Bilhassa Kur’ân’a mensubiyeti ve kabûl-ü Nebevî ve inşâallâh marzî-i İlâhî cihetiyle bir ân-ı vücûdu ve nazar-ı Rabbânîye mazhariyeti, umum ehl-i dünyânın takdîrinden daha ziyâde kıymetdar bildim.'' Bu cümledeki "ân-ı vücûdu" ifadesinden ne anlamamız gerekiyor? Bu cümleyi Risale-i Nur penceresinden izah eder misiniz?
Bir Müslüman bütün Müslümanları sevmek zorunda mı? Çünkü kişi din olarak İslamiyeti seçmiş de olsa bizim çocuğumuza çok ciddi zarar vermiş olabilir, eşini öldürmüş olabilir, uyuşturucu satıcısı olabilir, işini kötüye kullanan doktor olabilir vs. Onu da sevmek zorunlu mudur? Sevmeden kasıt tam olarak nedir?
Burçlar var mıdır ve doğru mudur.?
Büyüklere abla, abi (isminin yanında) diye hitap etmenin dinimizdeki yeri nedir? Yoksa sadece saygıdan, gelenek ve görenekten mi ileri gelmektedir?
Şu kâinat Hâlık-ı Zülcelalinin hem cemalî, hem celalî iki kısım esması bulunduğundan ve o cemalî ve celalî isimler, hükümlerini ayrı ayrı cilvelerle göstermek iktiza ettiklerinden, Hâlık-ı Zülcelal kâinatta ezdadı birbirine mezcedip ve birbirine mukabil getirip ve birbirine mütecaviz ve mütedafi' bir vaziyet verip, hikmetli ve menfaattar bir nevi mübarezesuretine getirmiş, ve ondan zıdları birbiri...