Tevafuklu Kur'an'ın hattatı, Risale-i Nur'un serkatibi Husrev Efendi Üstadımız hakkında bir sitede şöyle bir soru gördüm. Demişler ki: "Üstad hayattayken Hüsrev Efendi ile arasının açıldığı söyleniyor. Hüsrev Efendi ki Üstad'ın Risalelerde çok övdüğü ve Risalelerde birçok mektubu geçen bir kişidir. Neden Üstad izin verdiği halde Latin harflerine karşı çıkmış?" Bediüzzaman Üstadımız latin harflerin...
Üstad Bediüzzaman kendisine yapılan medh ve senaları neden üzerine almıyor?
Son zamanlarda bazı çevrelerden, "Üstad Bediüzzaman zamanında bir çok alimin sorularına cevab verdiği, bir çok ünlü feylesofları susturduğunu söylüyorsunuz, ama bunun bir belgesi ve münakaşa yaptığı feylesofların isimi hakkında hiç bir bilgi yok" şeklinde sorulara muhatap oluyoruz. Üstadımızın münakaşa yaptığı zamanın ünlü isimleri kimlerdir ve ya bu sorulara nasıl cevap vermeliyiz?
Üstad Bediüzzaman'ın siyasete bakışı nasıldı?
“Ahir zamanda insanların en hayırlıları evlenmeyenler, evlenmeyenler içinde çocuğu olmayanlar, çocuğu olanlar içinde de az çocuğu olanlar olarak hadiste rivayet edilmektedir.” şeklinde bir hadis rivayeti var mıdır ? Bediüzzaman hazretlerinin evlenmemesi "evlenip çoğalınız ahirette ben sizin çokluğunuz ile övüneceğim" hadisi ile ters düşmekte midir ?
"Ben kendim, belki yüz def‘adan fazla tecrübe etmişim ki; bir mü’min kardeşe adâvetim vaktinde, o adâvetten öyle bir azab çekiyordum ki, şübhe bırakmıyordu, bu seyyieme muaccel bir cezâdır, çektiriliyor." (28.lema sayfa 308)
1) Üstadımızın adavet etmesini nasıl anlamalıyız? Adavet ettiğini söylemeside de bir fazilettir ama dini emirlere en yüksek hassasiyeti gösteren ve herşeyini feda eden biri...
Bediüzzaman Hazretleri hayatta iken, Risale-i Nur Talebeleri'nin kendisinden sonra bölünmemeleri için ikazlarda bulunmuş mudur?
Üstad Bediüzzaman'ın 1960'da vefatından sonra Nur Cemaati içinde yaşanan bazı olumsuz gelişmelerin sebebi nedir?
Diyelim ki bir kişi bilerek başka bir kişinin hakkını gasp etti ona zulüm etti ve helalleşmedi. O zaman bu durumda ahirette ne olur?
Vacip ve Farz-ı Zannî terimleri aynı anlamda mıdır, birbirlerinin yerine kullanılabilirler mi?