Yemin kefaretini vekalet olarak birine verirken ve direk biz verirken yemin kefareti olduğunu söylememiz gerekir mi?
Yemin kefâretini kendimiz verirken, kefâret olduğunu söyleme zorunluluğu yoktur. Ancak kefâret, vekalet yoluyla gerçekleştirilecekse o zaman verilen meblağın yemin kefâreti olduğu açıkça belirtilmelidir. Bu konudaki fıkhî hüküm şöyledir:
‘’Kefâretin doğrudan fakirlere teslim edilmesi mümkün olmakla beraber, vekalet yoluyla güvenilir bir kişi ya da hayır kurumu aracılığı ile ödenmesi de mümkündür. Bu durumda vekalet verilen kişi ya da hayır kurumuna verilen meblağın, yemin kefâreti olduğu hususu açıkça belirtilmelidir. Onların teslim aldıkları bu yemin kefâretini açıklandığı üzere şartlarına uygun olarak dağıtmaları gerekir.’’[1]
Her ne şekilde olursa olsun yeminini bozan kimselerin yemin kefâreti ödemeleri gerekir. Yemin kefâreti sırasıyla; on fakire birer fitre (fıtır sadakası) miktarı veya bir fakire on ayrı günde her gün birer fitre miktarı para vermek veya on yoksulu sabah akşam doyurmak ya da giydirmektir. Buna gücü yetmeyenlerin ise, ara vermeden üç gün oruç tutmaları gerekir. Bu kefâret ve sıralama Kur’an-ı Kerim’de belirtilmiştir.[2]
Yemin kefâreti ile alakalı detaylı malumat için lütfen bakınız;
https://risale.online/soru-cevap/yemin-3