Arama sonuçları: 62 sonuç bulundu.

Tabiat Risalesi’nin üçüncü muhalinde geçen, ''Sultan-ı Ezeli’nin hikmetinden gelen nizamat-ı kainatın MANEVİ KANUNLARINI birer MADDİ MADDE tasavvur ederek ve saltanat-rububiyetin KAVANİN-İ İTİBARİYESİNİ ve o Mabud Ezeli’nin şeriat-ı fıtriyye-i kübrasının MANEVİ ve yalnız VÜCUD-U İLMİSİ bulunan ahkamlarını ve düsturlarını birer MEVCUD-U HARİCİ ve maddi bir madde tahayyül ederek o İLM ve KELAMD...
7 kat sema var. Peki neden 7 kat? Bu yedi kattan sonra ne var? 18 bin alemde mi bu semalarda? Neden bu alemlerin içinde en küçük alem biziz?
10. Hüccet-i İmaniye'nin (20. Mektub'un 1. Makamı) 11. Kelimesini izah eder misiniz?
Tabiat risalesindeki "sebeblerin yaratması", "kendi kendine oluş" ve " tabiat yaratıyor" denilen üç muhal  yolun arasındaki farklar nelerdir.?
Allahın bir şeyin yaratılması için ona ol der mi? Halbuki yaratmak için ol demesine ihtiyacı yok. Konu ile ilgili ayeti nasıl anlamalıyız?
Kürt meselesinin kaynağı ve Üstad Bediüzzaman'ın bu meseleye bakışıyla çözüm yollarını izah edebilir misiniz?
İnançsız birisi böyle bir iddiada bulunuyor. Mesela oksijen ve hidrojen 20 derecede hep aynı şekilde, aynı açı ve uzaklıkta bağ kurması zorunludur. Başka bir ihtimal olmadığından farklı bir şekilde bağ kurması mümkün değildir. Bu zorunluluk ise maddenin kendi fıtri özelliğinden kaynaklanmaktadır. Madde bu yüzden düzenli hareket ediyor. Bu özelliğin neden kaynaklandığı henüz bilinmese de bilim iler...
"Şu kâinatın sahib ve mutasarrıfı elbette bilerek yapıyor ve hikmetle tasarruf ediyor ve her tarafı görerek tedvir ediyor ve her şey'i bilerek, görerek terbiye ediyor ve herşeyde görünen hikmetleri, gayeleri, faideleri irade ederek tedvir ediyor. Madem yapan bilir; elbette bilen konuşur. Madem konuşacak, elbette zîşuur ve zîfikir ve konuşmasını bilenlerle konuşacak. Madem zîfikirle konuşacak, elbe...
20. Mektupta geçen tevhidin mertebe-i uzması tabirinden ne anlamalıyız?  
30 lemada geçen şu bahsi açabilir misiniz? "Meselâ bu şey (hıfz veya nur veya vücut veya rızık gibi) bir cihette buna dayanır, bu da ötekine, o da ona... Git gide, herhalde nihayetsiz olamaz, bir nihayeti bulunacak."