Bu asırda İslamları perişan eden, modernizim, materyalizm, dünyevileşme, hümanizim, siyasi entrikalar gibi şeyler ve bunların karşısında sapasağlam duran, satırlarında ve hayatında bu akımların eseri ve esiri olmayan Risale-i Nur ve müellifi Bediüzzaman'ın fikirlerini nasıl hayatımıza hayat yapalım ki bu akımlardan kurtulacak İbrahimî bir gömlek giyip kendimizi bekâya göre proğramlayalım?
Bediüzzaman diyor ki, "Küçüklüğümde, hayalimden sordum: -Sana bir milyon sene ömür ve dünya saltanatı verilmesini, fakat sonra ademe ve hiçliğe düşmesini mi istersin? Yoksa, bâki fakat âdi ve meşakkatli bir vücudu mu istersin?” dedim. Baktım, ikincisini arzulayıp birincisinden “Ah!” çekti. “Cehennem de olsa beka isterim” dedi.-
sürekli azap gören bir kul neden yokluğu istemesin ki?
Üstad, cehennemin yeri nereyi belirtiyor?
"Şayet Cennet ehli kadınlardan biri yeryüzüne şöyle bir bakacak olsa, yer ile gök arasını aydınlatır ve bu ikisinin arasını misk kokusuyla doldurur. Ve muhakkak ki o kadının başörtüsü, dünyadan ve dünyadaki her şeyden daha hayırlıdır.” (Buhârî, Rikāk, 51) Cennet kadınlarının baş örtüsü mü var? Bu hadiste ne denmek istenmiştir?
“Cennet de bu dünyada, cehennem de bu dünyada” diyen bir kişiye nasıl bir izah yapılmalıdır?
İnsana verilen cüz'î irâdenin mahiyeti nedir? İrâde zayıflığı ne ile sağlamlaştırılır?
Risale-i nurda gecen delil metodları nelerdir?
Dünya hayatını sevmemek ve dünya hayatından kendimizi soğutmak ve ahiret merkezli bir hayat yaşamak için nasil bir yol takip etmeliyiz ?