"Evet, nasıl ki hüsün elbette bir âşık ister. Taam ise aç olana verilir."
29.sözde geçen bu ifadeyi konuyla bağlayamadık halbuki üstad kainattaki bu tezyinatın, mehasinin ve kemalatın enzarı için meleklerin insanların ve cinlerin gerekliliğinden bahsederken yukarıdaki cümlede sanki bizim enzarımız için de kainatın varlığı gerekli görülmüş gibi bir mana çıkıyor.
Tabiat risalesinde, tabiat için kullanılan "kör ve sağır" ifadelerini nasıl anlamalıyız?
Bazı inkarcılar yaratmayı Allah'a değil de tabiata veriyorlar. Nasıl cevap verilebilir?
Tabiat risalesinde, "onlar (tabiatçiler) mesleklerinin iç yüzünü görmemişler" derken neyi kasdediyor?
"Tahavvülât-ı zerrât, Nakkāş-ı Ezelî’nin kalem-i kudreti, kitâb-ı kâinâtta yazdığı âyât-ı tekvîniyenin hengâmındaki ihtizâzâtı ve cevelânıdır." (30. Söz) cümlesini açıklar mısınız
"Ve o hadsiz faaliyet dahi, hadsiz bir tebdil ve tağyir ve tahvil ve tahribi dahi iktiza ediyor. Ve o hadsiz tağyir ve tebdil dahi mevt ve ademi, zeval ve firakı iktiza ediyor."
Bu cümleyi nasıl anlamalıyız? Tağyir ve tebdil nasıl zeval ve firakı gerektirir?
Tefekkür ve riyazet nedir ve nasıl yapılır? İmana etkisi nedir?
Allah’ın Sübûtî sıfatlarındaki Tekvin Sıfatı, “Yaratmak, yok olanı yokluktan varlığa çıkarmak ve Yüce Allah yegâne yaratıcıdır. O, ezelî ilmiyle bilip dilediği her şeyi sonsuz güç ve kudretiyle yaratmıştır." Diye mana veriliyor. Tekvin sıfatı insanda nasıl zuhur ediyor? Çünkü insan doğuyor.
Tembelliğin çaresi nedir?
Tembellik bir vesvese midir?