Allah’ın Sübûtî sıfatlarındaki Tekvin Sıfatı, “Yaratmak, yok olanı yokluktan varlığa çıkarmak ve Yüce Allah yegâne yaratıcıdır. O, ezelî ilmiyle bilip dilediği her şeyi sonsuz güç ve kudretiyle yaratmıştır." Diye mana veriliyor. Tekvin sıfatı insanda nasıl zuhur ediyor? Çünkü insan doğuyor.
Tekvin sıfatının bizdeki tezahürü yokluktan varlığa çıkmamız şeklindedir. Yani Allah'ın yokluktan çıkarma kudreti ile yokluktan çıkan varlık olarak biz meydana gelmişiz. Yani biz yok iken var olmakla Allah'ın tekvin sıfatı bizim varlığımızı meydana çıkarmakla tezahür etmiştir. Mesela Allah (c.c) kudret sahibidir ve ona ait bir sıfattır. Fakat onun bu sıfatı bizim üzerimizde yaratılma olarak yani kudret kendisini tecelli ettirir. İşte tekvin sıfatı da yani "yoktan yaratan" özelliği ile bizi yoktan yaratılanlar sınıfına dahil ederek tecellisini üzerimizde göstermiştir. Yani üzerimizdeki Tekvin tecellisi bizim yoktan yaratılmış olma özelliğimizdir.
İnsanın doğması demek onun yoktan var olmadığı anlamına gelmez. Varlık sahasına çıkan HERŞEY aslında yoktan var ediliyor. Yaratılışın iki ciheti olduğu bilinmektedir. Bunlardan biri ibda' yani yoktan ortaya çıkarma diğeri ise inşa yani var olan şeylerden yeni başka bir şeyin yaratılması demektir. İnşa, her nekadar var olan şeylerden meydana getirmek demek olsa da onun ruhu (eğer canlı ve ruh sahibi ise) veya canlıya ait tüm yeni özellikleri yoktan var edilmektedir. Yani onun sesi, siması, kabiliyetleri, yürüyüş tarzı, parmak izi vb. birçok şey yeni ve yoktan yaratılmıştır.
Yeni doğan bir insan aslında daha ana rahmine düşmeden önce ilk ruhlar yaratıldığında onun da ruhu tüm ruhlar gibi yoktan var edilmişti. Yeni dünyaya geldiğinde ise onun bedeni var olan maddelerden meydana gelse de kişinin kendine mahsus, sadece kedisine has özellikleri de yine yoktan meydana getirilmiştir. Yani yoktan var edilen ruhu ile dünyaya gelen insanın cesedi için şu söylenebilir; insanın bedeni var olan maddelerden daha önce bir başkasında olmayan özelliklerle yaratılmıştır demektir. O yüzden insanın cesedi de yoktan var edilmiştir denebilir. Meselâ bir marangoz daha önce kullanılmış tahat,çivi vb şeylerden emsalsiz yeni daha önce olmayan ve olmayacak olan bir sanat ürünü ortaya koyabilir.