Namazda Cem-i Takdim ve Cem-i Te’hîr nasil olmali? Şartları nelerdir ?
Namazdan sonra dua ederken günahlarıma tövbe ediyordum. Rabbimin âyetlerde, ben sizin tüm günahlarınızı bağışlarım demesi üzerine ben de dedim ki "Allah'ım! Bütün günahlarınızı bağışlarım diye vaad etmişsin, o âyete ve vaadine güveniyorum, lütfen beni bağışla! diyerek dua etmek uygun mudur?
Kişilerin hidayete ermeleri kendi özgür iradeleri ve gayretleriyle olabilecekken, bizim biri için Allah'tan hidayet istememiz, o insan gayret etmediği sürece nasıl olacak merak ediyorum.
Allah rızasını asıl gaye yaparak, ancak sınav zamanı gibi belirli koşulları da vakit olarak görmek suretiyle belirli sureleri belirli sayılarda okumak doğru mudur? Dinimizde böyle bir uygulama var mıdır? Sınavda başarı ve Fetih suresinin 41 kere okunması gibi.
İnsanlar yapmış oldukları dualarda peygamberleri veya Allah dostlarını vesile yaparak medet, ihsan isteyebilirler mi? 'Ya rabbi Abdulkadir Geylani hazretlerinin yüzü suyu hürmetine duamı kabul buyur' şeklinde dua edilebilir mi?
Eşim namaz kılmıyor ve ben onun için çok dua ediyorum. Hayırlı bir duayı Allah hayırlı bir şekilde kabul edermiş. Peki bu duam kesin kabul olur mu? Hayırlı bir duada ısrarlı olduğum için?
"Sizden biriniz dua ederken; Allah'ım! Dilersen beni bağışla; dilersen bana merhamet et, demesin. Dilediğini kesin bir dille istesin. Çünkü Allah'ı zorlayan hiçbir kuvvet yoktur." Bu şekilde hadis-i şerifler var. Muhterem büyüklerimiz hocalarımız da dua ederken "Allah'ım! Dualarımızı kabule karin eyle" diye dua ediyorlar sıklıkla. Burda niye "Allah'ım dualarımızı kabul et" demiyoruz da "kabule kar...
"Babanın, misafirin ve hastanın duası red olmazmış" derken, dünya hayatı veya ahiret hayatımız için bu üç kişiden biri dua etmiş olsa kesin olarak mı kabul oluyor?
Dünya hayatını sevmemek ve dünya hayatından kendimizi soğutmak ve ahiret merkezli bir hayat yaşamak için nasil bir yol takip etmeliyiz ?
"Dünyada içki içen cennete gitse bile içkiden mahrum olur" diye bir hadis okudum. Üstadın bu konuda şöyle bir yazısını okudum: "Orada herkes her nimetten derecesi nispetinde faydalanır" diyor. Buna göre bu hadis nasıl anlaşılmalıdır? Yani cennette bazı nimetlerden mahrum olmak söz konusu mudur?