Arama sonuçları: 493 sonuç bulundu.

Şeytanın Allah'a imanı olduğunu biliyoruz. Kalbinde zerre kadar imanı olanın cennete gireceğini de biliyoruz. Peki şeytan cennete mi girecek? Tabi cezasını çektikten sonra...
"Şeytân-ı ins, şeytân-ı cinnîden aldığı derse binâen..." Şeytân-ı ins, şeytân-ı cinnîden nasıl ve ne suretle ders alır? Bu konu hakkında izah getirebilir misiniz?
Bir Risale sohbetinde, "Şeytan yaratılmasaydı insanların makamı sabit olacaktı ve Hz. Ebubekir (r.a.) gibi en yüksek makam sahibi zatlar ile Ebu Cehil gibi en kötü kişiler bir seviyede kalacaktı, makamları yükselmeyecekti" diye anlatıldı. Olaya Hz. Ebubekir gibiler açısından baktığımızda iyi bir şey olarak görüyoruz. Fakat tam tersinden bakarsak bu sefer de ebedi cehennem söz konusu oluyor. Bu dur...
"İşte insaniyet ve akıl cihetiyle alâkadar olduğun bütün o seyyar dünyalar ve seyyal kâinatlar, mütemadiyen senin dalaletin suretiyle, senin başına dünya dolusu dehşetli ve hadsiz ölümlerin şiddetli elemlerini yağdırıyor." (Kastamonu lahikası) Burda geçen seyyar dünyalar ve seyyal kainatlar ne demektir? Konuya bağlantılı olarak izah eder misiniz)
Yeni bir müceddid daha olacak mı?
24. Söz'ün 3. dalında, Resul-ü Ekrem (asm)'ın hadislerinde geçen ve o devir insanlarınca bilinen bazı kıssa ve hikâyelerin irşad maksadıyla kullanıldığı ve o kıssalarda bulunan kusurların o zamanki insanların anlayışından kaynaklandığı izah ediliyor. Buna dair bir iki misal verebilir misiniz?
Üstâd Hazretlerinin 17. Söz'deki münâcâtında; “Yâ Rab! Tevekkülsüz, gafletle, iktidar ve ihtiyârıma dayanıp, derdime derman aramak için cihât-ı sitte denilen altı cihette nazar gezdirdim. Maatteessüf derdime derman bulamadım. Ma‘nen bana denildi ki: “Yetmez mi derd, derman sana!”[1] ifadesi geçmekte. Burada geçen “cihât-ı sitte/altı yön” gerçekte nedir? Ne anlatılmak istenmiştir? 
Sünnete uygun uyku adabı nasıldır? Sünnet olan uyku saatleri nelerdir?
Risale-i nurda çocuk terbiyesi nasıl anlatılmaktadır? Üstad Bediüzzaman Hazretleri çocuk eğitimine yönelik bizlere neler tavsiye etmektedir?
"Evet, nasıl ki hüsün elbette bir âşık ister. Taam ise aç olana verilir." 29.sözde geçen bu ifadeyi konuyla bağlayamadık halbuki üstad kainattaki bu tezyinatın, mehasinin ve kemalatın enzarı için meleklerin insanların ve cinlerin gerekliliğinden bahsederken yukarıdaki cümlede sanki bizim enzarımız için de kainatın varlığı gerekli görülmüş gibi bir mana çıkıyor.