Arama sonuçları: 3179 sonuç bulundu.

Hz Eyyüb'un eşine vurma meselesi Kur'ân'da geçiyor.  Oysa ki peygamberimiz eş dövmekten bizleri sakındırmış ve kendisi de hiç yapmamış. Bir peygamber olarak insanların en üstünlerinden biri, bu olayın muhakkak bir hikmeti vardır, nasıl bakmamız gerekiyor? Açıklaması nedir?
Kur'an'da Mehdi hakkında ayet var mıdır?
Kurandaki tevafuk, ilk olarak Kayışzade hafız osman efendinin ve akabinde Hüsrev Efendinin Kuran'ı yazmasıyla inkişaf etmiştir. Peki bu tevafukun bunca zaman sonra görünür hale gelmesinin hikmeti nedir? neden Kuranın nazil olduğu zamanlarda veya o zamana daha yakın bir vakitte bu tevafuklar aşikar olmadı ve gizli kaldı?
"Kur’ân Arş-ı Âzamdan, İsm-i Âzamdan, her ismin mertebe-i âzamından geldiği için, On İkinci Sözde beyan ve ispat edildiği gibi, Kur’ân; Hem bütün âlemlerin Rabbi itibarıyla Allah’ın kelâmıdır." Burayı izah eder misiniz?
“İslâmiyet, gāyet parlak bir ateş gibi doğdu. Sâir dinleri kuru ağacın dalları gibi yuttu. Hem bu yutmak, İslâmiyet’in hakkı imiş. Çünki sâir dinler, fakat Kur’ân’ın tasdîkine mazhar olmayan kısmı, hiç hükmündedir.” (Mektûbât, Hutbe-i Şâmiye, 406) Kur'ân'ın tasdikine mazhar olan kısım nedir?
Kurbanımı yurt dışına vekaleten kestiriyorum. Fakat 1. derece akrabalarım benim kurbanı yurtdışına gönderdiğimi bildiği halde bana kendilerinin kesmiş olduğu kurban etlerinden veriyorlar. Bu etleri almamda sakınca var mıdır?
Son günlerde çokça konuşulan Kürd Meselesi hakkında çözüm teklifleriniz nelerdir?
Duha (kuşluk) ve İşrak namazlarının vakti hakkında bilgi verir misiniz?
Kütlenin korunumu kanununda geçen ''hiçbir şey yoktan var olamaz, var olan şey de yok olamaz'' ibaresini bazı feylosoflar ve bilim adamları Allah inancının aleyhinde bir argüman olarak kullanıyorlar. Bu meseleyi Üstad Hazretleri de soru-cevap şeklinde Tabiat risalesinde ele alıyor ve böyle bir düşüncenin olamayacağını aklen ispat ediyor. Lakin bu düşünce bilimsel bir yasa olarak görülüyor. Nasıl ...
"Evet, bu dünya memleketine ve misafirhânesine giren her bir misafir…” diye başlayan Birinci Makam’ın başından -ilhâm, vahiy mertebeleri- hâriç kalıp, tâ on sekizinci mertebe olan kâinâtın hudûs hakîkati, tâ imkâna kadar yeni hurûfla, bir ihtâr-ı ma‘nevî ile izin verdik. Daktilo (el makinesi) ile kendilerine yazdılar. Siz de bu dört parçayı birden cild yapıp, yeni hurûfla ehl-i inkâra on ikilik to...