1. Mektub'da geçen "Hatta makamât-ı velâyette bir makam vardır ki, “Makam-ı Hızır” ta‘bîr edilir. O makama gelen bir veli, Hızır’dan ders alır. Ve Hızır ile görüşür. Fakat bazen o makam sâhibi, yanlış olarak ayn-ı Hızır telakkî olunur." cümlesini izah eder misiniz?
Tasavvufun İslâm'da yeri nedir? Tasavvufun mahiyetini ve Risale-i Nur'un bakışını izah eder misiniz?
6. Sözde geçen "Ve ey dil, iyi tat! Bir tavla kapıcısı ve bir fabrika yasakçısı nerede, hazîne-i hâssa-i rahmet nâzırı nerede?" cümlesini izah eder misiniz?
"Acaba bir tek âyetin bir tek işareti, gözümüz önünde ulûm-u İslâmiyede müteaddid ilmî ve kevnî hakîkatleri meyve veren bir kitabın binler böyle şehâdetleri ve da‘vâlarıyla, güneş gibi zuhûr eden îmân-ı haşrî, hakîkatsiz olması mümkün mü?"
"Acaba bir tek âyetin bir tek işareti gözümüz önünde ulûm-u İslâmiyede müteaddid ilmî ve kevnî hakîkatleri" burasını örneklerle izah eder misiniz?
Allah bir olduğu halde had ve hesaba gelmez bu kadar varlıkları nasıl işitiyor, görüyor ve idare ediyor? Bunu nasıl izah edebiliriz.
“Evet, insanın yediği yemekler, biri gıda, diğeri tefekküh ve meyve olmak üzere iki kısımdır. Birinci kısım, tekerrür ettikçe memnuniyet verir, kuvvet verir, kat kat teşekkürlere sebep olur. İkinci kısmın tekerrüründe usanç, teceddüdünde lezzet vardır.” (İşarat-ul İcaz Bakara suresi sayfa 26)
Paragrafta geçen "tekerrüründe usanç, teceddüdünde lezzet vardır" ifadesini anlayamadık, hem tekrar he...
“Âlem-i şehâdet, avâlimü’l-guyûb üstünde tenteneli bir perdedir.” Cümlesini izah eder misiniz?
Kader Risalesi'nde, Tercih bilâ müreccih'' meselesinde anlatılmak istenen asıl manayı izah edebilir misiniz?
Çarşafın hükmüne dair yazınızı okudum. Şeytanın verdiği bir vesveseye binaen izah isteyeceğim:
1- Bahsettiğiniz tesettür şekli "Allah size kolaylık ister ve size zorluk istemez." (Bakara/185)
"O sizi seçmiş ve dinde üzerinize hiçbir zorluk kılmamıştır." (Hacc/78) gibi ayetlere ve “Dininizin en hayırlısı en kolay olanıdır.” “Ben size kolay bir din ile gönderildim.” gibi hadislere zahiren zıt gö...
"Arkadaş! Bir nev’in efradı arasındaki tevafuk ve bir cinsin envâı arasında âzâ-yı esasiyede bulunan müşabehet, sikkenin ittihadına, kalemin vahdetine delâlet ettiklerinden anlaşılıyor ki, bütün mütevafık ve müteşabihler, yani birbirine benzeyen çokluk, bir Zât-ı Vâhidin eser-i san’atıdır." Mesnevideki bu paragrafı izah edebilir misiniz?