Arama sonuçları: 2870 sonuç bulundu.

Lahikalarda Hikmetül İstiaze risalesinin birinci ve ikinci kısımlarından söz ediliyor. Ama Lemalarda böyle bir taksim görmedik. Bu risalenin ikinci kısmı ayrı bir risale mi acaba? (Sabri'nin fıkrasıdır) Üstad-ı Ekremim! Hikmetü'l-İstiâze'nin İkinci Kısmı öyle kıymetdâr bir hazine-i cevâhir ve maraz-ı vesvesenin iksîr bir ilâcıdır ki, âlem-i fânîden âlem-i bekàya göçünceye kadar, nefis ve şeytanın...
Lügat bilgisi insana ne gibi kazanç sağlar?
"Şu kâinatın sahib ve mutasarrıfı elbette bilerek yapıyor ve hikmetle tasarruf ediyor ve her tarafı görerek tedvir ediyor ve her şey'i bilerek, görerek terbiye ediyor ve herşeyde görünen hikmetleri, gayeleri, faideleri irade ederek tedvir ediyor. Madem yapan bilir; elbette bilen konuşur. Madem konuşacak, elbette zîşuur ve zîfikir ve konuşmasını bilenlerle konuşacak. Madem zîfikirle konuşacak, elbe...
1- İnsan kabirde ne kadar kalır? 2- Kıyametten haşre kadar ne kadar zaman geçer? 3- Mahşerde hesap ne kadar sürer (zaman, yıl olarak)? Mümin ve kafir için bu üç vakit aynı mıdır? Misal bir mümin mahşerde hesabını vermişse tüm insanların da hesap vermelerini bekleyip mi sırata ya da cennete gidecek yoksa tüm insanların da hesap vermelerini beklemeden mi gidecek ?
İnsan mahşer gününde sevabları ile günahları eşit olması durumunda nasıl bir vaziyet alacaktır?
Mademki bela ve musibetler hataların neticesi ve günahlara kefarettir. Neden musibet geldiği zaman sadece hata işleyen günahkar  insanlar değil de günahsız ve masum insanlarda zarar görür.?
Risale i nurda geçen bir bölümde bir gemide dokuz masum bir canı bulunsa o caninin o gemiyi gark etmesi zulümdür. Aynı şekilde dokuz cani bir masum bulunsa da o geminin batırılması aynı zulüm olur ... Risale de umumi musibetlerin insanların ekseriyetinin hatasında ileri geldiğini söylüyor. Umumi musibetlerde bir çok masum, ehli iman da zarar görüyor. O gemi örneği gibi ekseriyetin hatasından dolay...
"Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm, madem masnuat içinde en mükemmel ferttir ve mahlûkat içinde en mümtaz şahsiyettir. Hem san’at-ı İlâhiyeyi bir velvele-i zikir ve tesbihle teşhir ediyor ve istihsan ediyor. Hem esmâ-i İlâhiyedeki cemâl ve kemâl hazinelerini lisan-ı Kur’ân ile açmıştır. Hem kâinatın âyât-ı tekviniyesinin, Sâniinin kemâline delâletlerini parlak ve kat’î bir surette lisan-ı Ku...
(Ey Habîbim!) Bir zaman Rabbin, meleklere: “Şübhesiz ki ben, yeryüzünde (insanı)bir halîfe kılacak olanım” buyurmuştu; (melekler:) “Orada fesad çıkaracak ve orada kanlar dökecek bir kimse mi kılacaksın? diye sordular. Bunu nereden biliyorlardi.? Ayrıca bu sualin esrarı ne olabilr?
Melekler insanların tahayyülatına muttali olabirmi? Mesela bir hafi zikirde veya halis bir niyette ALLAH-U TEALA kulum beni zikr etti ona sevap yazmı diyor? yoksa melekler insanın niyetini anlayabilir mi?