Mesnevî nuriyede üstad hazretleri: "İmâm-ı Rabbânî’nin (ra) dediği gibi, melikin atiyyelerini ancak matiyeleri taşıyabilir." Sözüyle neyi ifade ediyor?
Ve keza, "Musibet taammüm ettiğinde elem hafif olur. Ben de emsalim gibiyim" diye yine yük altından kaçar. Fakat, musibet âmm olduğunda, elemi muzaaf olur, kat kat ziyade olur. Çünkü, kendisi gibi akrabası, ahbâbı da o musibete dahildir. Çünkü, insanın ruhu, ebnâ-yı cinsiyle alâkadardır. Ne kadar umumî olursa, o kadar da elemi fazla olur. ( Mesnevi Nuriye, Zeylü’z-Zeyl, osmn. 139)
Üstadımız bu pa...
Mesnevi-i Nuriyede geçen nazar, niyet, mana-yı ismi ve mana-yı harfi kavramlarını izah eder misiniz?
"Ve keza nazar ile niyet, mahiyet-i eşyayı tağyir eder. Günahı sevaba, sevabı günaha kalbeder. Evet niyet âdi bir hareketi ibadete çevirir. Ve gösteriş için yapılan bir ibadeti günaha kalbeder. Maddiyata esbab hesabıyla bakılırsa cehalettir. Allah hesabıyla olursa, marifet-i İlahiyedir." (Mesnevi-i Nuriye) Burada geçen "günahı sevaba kalbeder" kısmını izah eder misiniz?
Niyet tevazuu fesada verir. Tekebbürü izale eder. Ferah ve süruru uçurur. Gam ve kederi tahfif eder. (Mesnevi-yi Nuriye) cümlesini açıklar mısınız?
"Herbir adam eğer hanesinde dört beş çoluk çocuğu bulunsa kendi hanesini bir küçük medrese-i Nuriyeye çevirsin. Eğer yoksa, yalnız ise, çok alâkadar komşularından üç-dört zât birleşsin ve bu heyet bulundukları haneyi küçük bir medrese-i Nuriye ittihaz etsin. Hiç olmazsa işleri ve vazifeleri olmadığı vakitlerde, beş on dakika dahi olsa Risale-i Nur’u okumak veya dinlemek veya yazmak cihetiyle bir m...
"Ve keza salavat-ı şerifeyi getiren adam zat-ı peygamberi aleyhissalat vesselamı bir sıfatla tavsif ettiği zaman o sıfatın nereye tealluk ettiğini düşünsün ki tekrar tekrar salavat getirmeye şevki olsun" (Mesnevi-i Nuriye,)
Cümlesini misallerle izah edermisiniz?
Mesnevi-i Nuriye 19. Sayfa, Onuncu Lema'yı açıklar mısınız?
Mesnevi-i Nuriye 59. sayfada geçen şu cümleyi izah eder misiniz?
"Ve kezâ, insanın elindeki ihtiyâr pek dardır. Havâssının en genişi hayâl olduğu halde, hayâl aklı ve aklın semerelerini ihâta edemez. Bunlar bu kadar büyük iken, bunları nasıl dâire-i ihtiyârına alıp onlarla iftihâr ediyorsun?"
İşarat-ül İcaz eserini tercüme eden Abdulmecid Ağabeyhakkında detaylı bilgi verebilirmisiniz? Ve bu eserin tercüme edilmesine dair hangi malumatlara sahibiz? Ne zaman tercüme edilmiş?