Üstad Hz.lerinin bir çok risalede "birden kalbime ihtar edildi ki" diye başlayan cümleler var. Bu tür cümleleri, ilhama mazhar olduğu anlamına mı gelmektedir?
Burada geçen "Gayet acîb bir sûrette söylediği o hâle mahsûs meşhur bir şetmi.." kısmını izah eder misiniz? Bu cümle ile hangi hadiseye atıf vardır?
Risale i Nur'da bir çok yerde geçen "Şu halde sen ey mülhid, dalaletin itibariyle ya i'dam-ı ebedî ile ademe düşeceksin veya Cehennem'e gireceksin. Şerr-i mahz olan adem ise, senin bütün sevdiklerin ve saadetleriyle memnun ve bir derece mes'ud olduğun umum akraba ve asl ve neslin seninle beraber i'dam olmasından, binler derece Cehennem'den ziyade senin ruhunu ve kalbini ve mahiyet-i insaniyeni yan...
Bazen bir meselede iki kişi de kendini haklı görebiliyor, karşı tarafı da haksız görüyor. Ayet-i Kerimeler ve Hadis-i Şeriflerle beraber Uhuvvet Risalesini de tekrar tekrar okuduğum halde bu durum bende düzelmedi. Karşımdaki kişiye muhabbet beslemek yerine, ona darılıyorum, küsüyorum ve bu hal sürekli devam ediyor. Okuduklarımın kalbime tesir etmediğini anlıyorum, kalbim eskisi gibi düzelmiyor. İk...
"Tefekkür, gafleti izale eder. Dikkat, teemmül; evham zulümatını dağıtıyor. Lâkin nefsinde, bâtınında, hususî ahvalinde tefekkür ettiğin zaman derinden derine tafsilat ile tedkikat yap. Fakat âfâkî, haricî, umumî ahvalâta teemmül ettiğin vakit sathî, icmalî düşün, tafsilata geçme. Çünki icmalde, fezlekede olan kıymet ve güzellik, tafsilatında yoktur. Hem de âfâkî tefekkür, dipsiz denize benziyor, ...
Gözler ile kulakların hakim olduğu bu asırda: Gözler akıllara, kulaklar kalplere perde olmuş.Sadece seyrediyor, yanlızca işitiyoruz. Gözün akla muhtaç, sözün kalbe müştak olduğunu nasıl idrak edeceğiz?
"Bizler esasen Allah’ın zatını değil varlığını düşünür tefekkür ederiz." Bu sitede gördüğüm bir yazıda geçiyordu. Şimdi benim aklıma çok vesvese geliyor. Mesala namaza niyet ederken kelime-i şehadetin manasını kalben tasdik ederken Allah'ı düşünmeye çalışıyorum. Öyle bir canlı veya cansız varlık yerine de koymuyorum, kendimce birşeyler düşünüyorum. Ben şimdi korkuyorum bir şeye benzettiğimden. All...
Lemalarda, "Çünki onlar, hayatlarını kemâl-i lezzetle evlâdlarının hayatı için fedâ ediyorlar, sarf ediyorlar. Öyle ise; insaniyeti sukūt etmemiş ve canavara inkılâb etmemiş herbir veledin farz olan bir vazîfesi de, o muhterem, sâdık, fedâkâr dostlara, hâlisâne hürmet ve samîmâne hizmet ve rızâlarını tahsîl ve kalblerini hoşnud etmektir." deniliyor. Bunu başarmanın formülü var mı, tavsiyeniz nedir...
"Azamet ve kibriya lüzumlu bir perdedir?" ne demek? Akıl ile ihata ve kalb ile görmeye mani ve tam marifete neden sed çeker? Ve neden marifette ve imanın inkişafında hadsiz mertebelerin bulunmasına sebeptir? Ve neden marifetullahta terakki ettirmeye cazibedar bir ihticab-ı kudsîdir, Yoksa, hiçbir cihetle inkâr ve nefye sebep olamaz mı? Azamet bir vesile-i ihticab olduğu gibi, azametten neş’et ede...
"Şübhesiz ki (zâhiren) îmân edenler, yahudi olanlar, hristiyanlar ve sâbiîler yok mu, (onlardan) kim Allah’a ve âhiret gününe (hakikaten) îmân edip sâlih bir amel işlerse, artık onların, Rableri katında mükâfâtları vardır; onlara hiçbir korku yoktur, onlar mahzun da olmazlar." mealindeki bakara suresi 62. ayeti kalbi temiz ve iyi niyetli herkesin kurtulacağı şeklinde yorumlayanlar var. Bu ayeti na...