Arama sonuçları: 186 sonuç bulundu.

22. mektupta bahsi geçen "bir kısım maldan onda bir veya bir kısım maldan kırkta bir" oranındaki zekatla ilgili izahatın haşiyesinde bazı mal ve kazançlardan "kırkta on adettir" cümlesini izah eder misiniz?
Barla Lahikası'nın 133. Mektubunun başında "Yirmi İkinci Mektub’un Hâtimesinde şu âyete dâir olan bahse bir zeyildir." diyor. Bu mektup 22. Mektub'un Hâtimesinin arkasında bulunmamakta, sadece Barla Lahikası'nda yer almakta. Acaba böyle olmasının sebebi nedir?
Barla Lahikasında yer alan 45 numaralı, Küçük Zühdü abiye ait mektupta bahsedilen bir risale için hem İcaz-ı Kuran tabiri kullanılmakta hem de 33 penceresi olduğundan bahsetmektedir. Burada kastedilen 33. Mektup mu yoksa 25. Söz müdür?
15. Mektupta 1. sualde "sahabeler nazar-ı velayetle müfsitleri neden keşfedemediler" sorusu bulunmakta.1. Makamda verilmiş olan cevabı tam olarak anlayamadım. İzah eder misiniz?
Üstad Bediüzzaman, 5. Mektupta Tarik-i Nakşi'nin üç perdesinin izahını yaparken, ikincisi olarak "feraiz-i diniyyeye ve sünnet-i seniyyeye tarikat perdesi altında hizmettir" diyor. Bu cümlenin geniş izahını yapar mısınız?
19. Mektupta geçen, "Ve şu kâinatın neticesi ve en mükemmel meyvesi ve Hâlık-ı Kâinat'ın tercümanı ve sevgilisi olan o Zât-ı Mübarek'in tamam-ı mahiyeti ve hakikat-ı kemalâtı, Siyer ve Tarihe geçen beşerî ahval ve etvara sığışmaz." cümlesini izah eder misiniz?
Bediüzzaman hazretleri 28. Lemadaki bir mektupta, "Risâle-i Nûr’a intisâbın çok ehemmiyeti var" demiştir. Risale-i Nur'a bağlanmanın ehemmiyeti, faydası ve mükafatı nedir?
Üstad Hazretlerinin Kastamonu lahikası s. 93 te bahsi geçen mektupta "Hem madem ben sizlere kanâat ettim ve ediyorum, başkalara bakmıyorum, meşgul olmuyorum. Siz dahi Risâle-i Nûr’a kanâat etmeniz lâzımdır, belki bu zamanda elzemdir." Şeklinde ifadesini nasıl anlamalıyız? Risale-i Nur'dan başka eser okumamalı mıyız?
Barla Lahikası'nda yer alan 227 numaralı Mektup'ta Sabri Abinin kastettiği risale hangi risaledir?
Birinci mektupda üstadımız şehitler için 'onlar kendilerini ölmüş bilmiyorlar, yalnız kendilerini daha iyi bir aleme gittiklerini biliyorlar, kemalı saadetle müteleziz oluyorlar, ölümdeki firak acısını his etmiyorlar' demiş. Bundan kasıt öldüklerini hiçmi bilmiyorlar, bunu izah edebilir misiniz?