15. Mektupta 1. sualde "sahabeler nazar-ı velayetle müfsitleri neden keşfedemediler" sorusu bulunmakta.1. Makamda verilmiş olan cevabı tam olarak anlayamadım. İzah eder misiniz?
Soruda "sahabeler müfsitleri nazar-ı velayetle neden keşfedemediler" diyor. Yani sahabeler velayetin en yüksek mertebesinde olduklarına göre diğer velilerin yaptığı gibi müfsitleri velayet nazarıyla görmeli değiller mi? diyor. Cevapta bu soruyu soranın yanlış anladığı bir nokta izah ediliyor. O da şudur: Büyük veli olmak keşif ve kerametle ölçülmez. Keşif ve keramet seyr-i sülük sırasında kişinin çektiği sıkıntılara mukabil Cenab-ı Hakk tarafından ona verilen bir ikramdır. Sahabelerin velayeti olan velayet-i kübra meselesinde ise seyr-i süluke ihtiyaç yoktur. Onlar bir anda, bir sohbette zahirden hakikate geçebilir ve velayet-i kübra makamına çıkarlar. Bu yolda seyr-i süluk olmadığı gibi keşif ve keramet de az görünür veya görünmez. Onun için sahabelerin müfsitleri keşfedememeleri onların makamını tenzil etmez.
Ayrıca sahabelerin velayet-i kübra olan mesleklerini izah sadedinde akrebiyet-i ilahiyenin inkişaf ettiğini söylüyor. Şöyleki,
Allah'a yakınlık iki şekilde olur. Kurbiyet ve akrebiyet. Kurbiyet kulun Allah'a yakınlığı daha doğrusu uzaklığı demektir. Bunun için çok mertebelerden ve perdelerden geçmesi gerekmektedir. Bu perdeleri geçtikçe Allah'a yaklaşır. Bu yol tasavvuf yoludur. Yol uzundur. Meşakkatleri çoktur. Keşif ve ve keramet şeklinde harikaları da çoktur.
Akrebiyet ise Allah'ın bize olan yakınlığıdır. Allah zaten bize şah damarımızdan daha yakındır. Bu yakınlığa mazhar olan zata Allah akrebiyetini inkişaf ettirir. Yani yakınlığını ona açar. Bu yol peygamberlerin ve onların yolundan giden varislerinin yoludur. Sahabeler de veraset-i nübüvvet mesleğinden olduğu için akrebiyet-i İlahiyenin inkişafı ile en yüksek velayet olan velayeti- kübraya mazhar olurlar. Bu yolda keşif ve keramet pek fazla gözükmez. Yol kısadır. Bu yolun sırrı vazifedir.
Ayrıca bakınız.
/soru-cevap/dunku-kadir-gecesine-ulasmak