Arama sonuçları: 425 sonuç bulundu.

İnternette dolaşırken çeşitli hocalardan sakalı kesmenin haram olduğunu işittim. Sorularım şunlar: Sakal bırakmak sünnet ise nasıl haram oluyor? Haram ise bıraktıktan sonra mı? Jilet ile kesmekte bir sakınca var mı?
"Ve keza salavat-ı şerifeyi getiren adam zat-ı peygamberi aleyhissalat vesselamı bir sıfatla tavsif ettiği zaman o sıfatın nereye tealluk ettiğini düşünsün ki tekrar tekrar salavat getirmeye şevki olsun" (Mesnevi-i Nuriye,) Cümlesini misallerle izah edermisiniz?
"salâvat-ı şerîfeyi getiren adam, zât-ı Peygamberîyi (a.s.m.) bir sıfatla tavsif ettiği zaman, o sıfatın nereye taallûk ettiğini düşünsün ki, tekrar be tekrar salâvat getirmeye müşevviki olsun." Tavsif edilen sıfat yada sıfatlar nelerdir. O sıfatlar nereye taalluk ediyor? 
"Aynen öyle de, biz de ilm-i usûl ve fenn-i mantıkça sebr ü taksim denilen en kat'î bir hüccetle deriz: Ey şeytan ve ey şeytanın şakirdleri! Kur'an, ya arş-ı a'zamdan, ism-i a'zamdan gelmiş bir kelâmullahtır veyahut -hâşâ sümme hâşâ, yüzbin kerre hâşâ- yerde sahtekâr ve Allah'tan korkmaz ve Allah'ı bilmez, itikadsız bir beşerin düzmesidir. Bu ise ey şeytan, sâbık hüccetlere karşı bunu sen diyemedi...
"Risale-i Nur bir Sedd-i Zülkarneyn gibi bir sedd-i Kur’ânî vazifesini görebilir." cümlesini izah eder misiniz?
Şefkat tokadı yiyen kişi, bunun şefkat tokadı olduğunu anlar mı? Yoksa anlamayanlar da olur mu?
Birinci mektupda üstadımız şehitler için 'onlar kendilerini ölmüş bilmiyorlar, yalnız kendilerini daha iyi bir aleme gittiklerini biliyorlar, kemalı saadetle müteleziz oluyorlar, ölümdeki firak acısını his etmiyorlar' demiş. Bundan kasıt öldüklerini hiçmi bilmiyorlar, bunu izah edebilir misiniz?
Semavi dinlere neden ihtiyaç vardır? İzah eder misiniz?
Allah, Tevrat, Zebur ve İncil'in tahrif edileceğini biliyordu. Neden buna müsaade etti? Sonra da niçin Kur’ân-ı Kerim gibi mucizevi bir kitap indirmiştir? Üstelik Kur'ân'ın diğer kitapar gibi bozulamayacağını söylüyor. Öyleyse niçin Kur’ân’ı Kerim'i daha önce göndermemiştir? Bu konuyu izah eder misiniz?
"Mesnevî-i Şerîf, şems-i Kur’âniyeden tezâhür eden yedi hakîkatten bir hakîkatin aynası olmuş, kudsî bir şerâfet almış. Mevlevîlerden başka, daha çok ehl-i kalbin lâyemût bir mürşidi olmuş. Öyle de Risâle-i Nûr, şems-i Kur’âniyenin ziyâsındaki elvân-ı seb‘ayı ve o güneşteki renk renk ve çeşit çeşit yedi nûru birden aynasında temessül ettirdiğinden, inşâallâh yedi cihetle şerîf ve kudsî; ve yedi Me...