Ayetül Kübra Risalesinde geçen "Her bir menfî mes’elesi dahi, bir müsbet hakîkatin unvanı ve perdesidir" cümlesini misallerle izah eder misiniz?
"İman, yalnız icmâlî ve taklîdî bir tasdîke münhasır değildir. Bir çekirdekten tut, tâ büyük bir hurmâ ağacına kadar; ve eldeki aynada görünen misâlî güneşten tut, tâ deniz yüzündeki aksine kadar, tâ güneşe kadar mertebeleri ve inkişâfları olduğu gibi;'' bu kısmı izah eder misiniz?
"İman tevhidi, tevhid teslimi, teslim tevekkülü, tevekkül saadet-i dareyni ister." cümlesini açıklar mısınız?
‘’Evet kader, cüz'-i ihtiyarî; iman ve İslâmiyetin nihayet meratibinde…’’ –nihayet meratip- den kasıt nedir?
İman ve küfür arasındaki kıyaslamalar nelerdir?
İmanın altı şartını kısaca izah eder misiniz?
"Evet îmânlı fazîlet; medâr-ı tahakküm olmadığı gibi, sebeb-i istibdâd da olamaz. Tahakküm ve tagallüb etmek, fazîletsizliktir." (Lemalar, 179 ) Bu cümlede geçen "İmanlı fazileti" açabilir misiniz?
Hudus ve imkan bahsini kısaca özetler misiniz?
"İmkânın enva'ı var. İmkân-ı aklî, imkân-ı örfî, imkân-ı âdi gibi kısımları vardır." Açıklar mısınız?
Doğru yerler doğru şekilde kazanılır. Biz imtihanı haksız acılarla yani çektiğimiz acılara sabrederek kazanmışsak, o imtihan ya da o imtihanı yapan bizim gönlümüzü nasıl kazanacak? Cennete çektigimiz acılardan dolayı kabul ediliyorsak, o cennet bizi hak edecek mi? Haksız acının doğru mükafatı olmaz, haksızlığı olur! Biz cenneti kazanmak için kendimizi haksızlığa kurban mı ediyoruz da bize uğradığ...