"Halimi soranlara dedim ki: Hem nazar, hem ervah-ı gayr-ı tayyibe cihetinden başıma gelen bu musibet, rahmet-i İlâhiyeyle, on adetten bire indi, dokuzu nimet oldu. Bâki kalan birisi de, dokuz menfaati oldu." İzah eder misiniz?
Münazaratta geçen fikr-i infiradi ve tasavvur-u şahsi ifadelerini örneklerle izah eder misiniz?
Gençlik Rehberi'nde 3 sayfada "Acaba yüzde bir ihtimâl-i helâket bulunan bir tehlike yolunda gitmemek için, bir tek muhbirin sözü nazara alınsa..." Bu kısmı nasıl anlamalıyız?
Haram lokma, harama nazar ve haramla iştigal vs. Bunların hafızaya kötü etkisi olduğunu biliyoruz. Peki yabancıların ya da haram helal dikkat etmeyip istediği şekilde yiyerek istediği şekilde yaşayıp da çok zeki ve başarılı olmalarının sebebi nedir?
Üstad Bediüzzaman Münazaratta, zindan-ı atalete düştüğümüzün sekiz sebebini sayarken en başta "hayat cidaldir" diyor. Başka bir yerde de (mesela 30. söz 2. misal) hayatın bir yardımlaşma (düstur-u teavün) olduğunu söylüyor. Bu iki durumu beraber nasıl anlamalıyız?
C: Evvelen: Delil, kat‘iyyü’l-metîn olduğu gibi, kat‘iyyü’d-delâlet olmak gerektir. Halbuki te’vîl ve ihtimâlin mecâli vardır. Zîrâ nehy-i Kur’ânî, âmm değildir, mutlaktır. Mutlak ise takyîd olunabilir. Zaman bir büyük müfessirdir. Kaydını izhâr etse, i‘tirâz olunmaz.(( Hem de hüküm, müştak üzerine olsa, me’haz-i iştikākı, illet-i hüküm gösterir.)) Demek bu nehiy, Yahûdî ve Nasârâ ile yahûdiyet ve...
"Bundan sonraki kısım bütün ömrümde görmediğim dehşetli ve semli bir hastalık içinde yazılmıştır. Kusuratıma nazar-ı müsamaha ile bakılsın. Hüsrev münasib görmediği kısmı ta'dil, tebdil, ıslah edebilir." Burada Üstadımızın Hüsrev Efendi'ye verdiği ta'dil ve tebdil etme izni sadece Risale-i Nur'un bu kısmı için mi geçerlidir, yoksa Risale-i Nur'un geneli için geçerlidir?
"Hâfız Ali diyor ki: Hüsrev kardeşimiz kendi kalemiyle yazılan "Mu'cizatlı Kur'ân"ı fotoğrafla tab'ına tarafdar olmaması ve demir harflerle müsaade oluncaya kadar beklemeye tarafdar olması, onun fevkalâde ihlasına ve nefsin huzuzatından teberrisine kat'î delildir. Çünki fotoğrafla tab'edilse, onun kendi hattı olduğu için, binler Kur'ân nüshalarını kendi eliyle yazmış gibi Âlem-i İslâm'ın manevî na...
İmandan sonra en mühim esas namaz ise, Kastamonu Lahikasında geçen “ Kur’an-ı Hakîm’in nazarında imandan sonra en ziyade esas tutulan takva ve amel-i salih esaslarını düşündüm” cümlesini nasıl anlamalıyız? Bu cümleye göre imandan sonra en mühim esas haramlardan ve yasaklardan kaçınmak, yani takvadır anlamı çıkar mı?
İşarat'ul-icaz adlı eserde "insan kainatın nazarı dikkatini celbetti" diyor bu kısmı açıklayabilir misiniz? Burdaki dikkatini çekmek nasıl oluyor?