"Sanki Cenab-ı Hakk'ın ahdi; meşiet, hikmet, inayetin ipleriyle örülmüş nuranî bir şerittir ki, ezelden ebede kadar uzanmıştır. Bu nuranî şerit, kâinatta nizam-ı umumî şeklinde tecelli ederek silsilelerini kâinatın enva'ına dağıtır iken, en acib silsilesini nev'-i beşere uzatmıştır ve ruh-u beşerde pek çok istidad ve kabiliyetlerin tohumlarını ekmiştir. Fakat o istidadların terbiyesini ve neticesi...
Allah Cennete veya Cehenneme Gideceğimizi Biliyorsa Bizi Niçin İmtihan Ediyor? Allah Bizim Nereye Gideceğimizi Bildiği ve Yazdığı İçin mi Bizler Oraya gidiyoruz?
Cinler var mı, varsa bazen insana nasıl zarar veriyorlar?
Izdırari kadere çocukluk girer mi? Ergenlik dönemine kadar olan kısım ızdırari kadere mi girer? Çocukluk dönemini biz belirliyebilir miydik? Ergenlik döneminden itibaren mi İhtiyari kader mi başlar? Ergenlik dönemine kadar olan kısmı Allah mı belirler?
"O çare ise şudur ki o cüz-i ihtiyarîden dahi vazgeçip, irade-i İlahiyeye işini bırakıp, kendi havl ve kuvvetinden teberri edip, Cenab-ı Hakk’ın havl ve kuvvetine iltica ederek hakikat-i tevekküle yapışmaktır. " 17. Söz'ün zeylinde geçen bu kısmındaki "cüzi ihtiyariden vazgeçmeyi" nasıl anlayacağız? İzah eder misiniz?
Kader Risalesi’ndeki şu paragrafı izah eder misiniz?
"Cüz'-i ihtiyarînin üss-ül esası olan meyelan, Matüridîce bir emr-i itibarîdir, abde verilebilir. Fakat Eş'arî, ona mevcud nazarıyla baktığı için abde vermemiş. O meyelandaki tasarruf, Eş'ariyece bir emr-i itibarîdir. Öyle ise o meyelan, o tasarruf, bir emr-i nisbîdir. Muhakkak bir vücud-u haricîsi yoktur. Emr-i itibarî ise, illet-i tâmme istem...
Deizmin asıl sorunu olan ''Allah saat gibi kainatı kurdu, sonra kendi haline bıraktı'' görüşüne cevap verir misiniz?
"Gafletten neş'et eden dalâlet, pek garip ve aciptir. Mukareneti, illiyete kalb eder. İki şey arasında bir mukarenet olursa, yani daima beraber vücuda gelirlerse, birisinin ötekisine illet gösterilmesi o dalâletin şe'nindendir. Halbuki, devamlı mukarenet, illiyete delil olamaz."(Mesnevi-i Nuriye, katre, Osmn. 66)
Burada üstad(ra) mukarenetin illiyete delil olamayacağını anlatırken bir de ayrı ola...
"İkrah (zorlama), Dinde zorlama yoktur." cümlesini nasıl anlayıp uygulamalıyız.?
“ Arzı ve bütün nücûm ve şümûsu tesbîh taneleri gibi kaldıracak ve çevirecek kuvvetli bir ele mâlik olmayan kimse, kâinâtta da‘vâ-yı halk ve iddiâ-yı îcâd edemez. Zîrâ her şey her şeyle bağlıdır.” İfadelerini izah eder misiniz?