"İkrah (zorlama), Dinde zorlama yoktur." cümlesini nasıl anlayıp uygulamalıyız.?
İkrah: İnsanın istemediği, hoşlanmadığı bir işi fiilen bir tehdit ile ilzam etmektir. Dinin aslı olan imanın kökü tasdik ve kalbe ait itikattır. Bu ise sırf bir rıza ve hür irade ile yapılacak bir iştir.
Dinde ikrah yoktur. Allah onu zorla kimseye vermez. Dini, irade ile dilemek lazım gelir, zorlama yoktur. Bunu böyle anlamalıdır. “Zorlama, dinde yoktur” demektir.
Dinin konusu zorunlu fiiller değil, iradeye dayalı fiillerdir. Bunu için iradi fiillerden olan zorlama, dinde menedilmiştir. Dinde, dinin hükümlerinde, dinin dairesinde zorlama değil belki ikrahtan koruma vardır. İslam dinin bulunduğu yerde ikrah bulunmaz veya bulunmamalıdır. Din zorlama yapınız demez, ikrah meşru’ ve muteber olmaz. Zorla yapılan amelde dinin vaat ettiği sevap bulunmaz, rıza ve güzel niyet bulunmayınca hiçbir amel ibadet olmaz. “ameller niyetlere göredir.”
Dinin insanlardan istediği bütün emirleri güzel bir niyet ve rıza ile yapmalıdır. Zorla itikad mümkün değil, zorla, cebren gösterilen iman, hakiki iman değil, zorla kılınan namaz, namaz değil, oruç keza, hacc keza…İslamiyet’te herkes vazifesini hür iradesiyle yapmalı, cebredilmeden yaşamalıdır.
Hem bir başka manası sizin üzerinize dinde hiçbir zorluk yani baskı yapmadı. Size emrettiği dinde emirlerini, tekliflerini genişlikle münasip kıldı. Diğer dinler gibi ağır, çekilmez yükler yüklemedi. Herkesin durumuna, ihtiyacına, mazeretine göre ruhsatlar verdi. Demektir.