Cenâb-ı Hakk’ın her şeye yakın olmasıyla beraber her şeyin ondan nihayetsiz uzak olması ne demektir?
Cenâb-ı Hakk’ın her şeye yakın olmasıyla beraber her şeyin ondan nihayetsiz uzak olması ne demektir?
“... Allah zâlimler topluluğunu hidayete eriştirmez.” (Bakara, 2/258) “... Allah kâfirler topluluğunu hidayete eriştirmez.” (Bakara, 2/264) “... Allah fâsıklar topluluğunu hidayete eriştirmez.” (Tevbe, 9/24)
Bu ayetler de geçen insanlardan sonradan müslüman olanlar var bunu nasıl anlamalı?
"... Ve yirmi cihetle ilim ve hikmet ve iradenin cilvesini gösteren ruhlandırmak ve ihya etmek hakikati..." (Osmanlıca Asay-ı Musa sayfa 96). Bu cümlede anlatılmak istenen yirmi cihet nelerdir?
Kur'ân'ın manaları ezeli olarak Allah'ın ilim sıfatında bulunur. Ayrıca ilim sıfatından ayrı olarak Kelam sıfatında da bulunur mu? İzah eder misiniz?
Allah'ın indirdiği ile hükmetmeyenler, kâfirlerin ta kendileridir ayetini açıklar mısınız?Burda Hükmetmekten
kasıt nedir?
Allah'ın iradesi olmadan kul dileyemezse veya Allah'ın iradesi her şeye hakimse, kulun hür iradesinden nasıl söz edilebilir?
"İnsanın sureti camiasında da, küçük bir mikyasda zeminin siması ve kâinatın siması gibi yine o ismi Rahmanın cilve-i etemmi görünüyor demektir." Risale-i Nur'da geçen bu cümleyi nasıl anlamamız gerekir?
Allah'ın isimlerinin tecellileri insanlarda görünmekte. Fakat bazı kişilerde bazı isimleri görünmekte, bazı isimlerinin tecellileri sanki görünmemektedir. Mesela Adil, Rahim gibi isimler zalimlerde görünmüyor. Bunun hikmeti nedir ve bu meseleyi nasıl anlamamız gerekir?
"Madem yapan bilir; elbette bilen konuşur." ifadesinde yapanın bildiği anlaşılabiliyor. Ancak bilen niye konuşacak? Bilenin konuşması zorunlu mudur? Yoksa bu ifadede kast edilen konuşmak için bilmenin şart olması mıdır? Kısacası Allah konuşmayı niye tercih etmiş?