"Şeriatın bir hakikatine bin ruhum olsa feda etmeye hazırım. Zira şeriat, sebeb-i saadet ve adalet-i mahz ve fazilettir. Fakat ihtilâlcilerin isteyişi gibi değil." Bediüzzaman Hazretlerinin bu cümlede "ihtilalciler" dediği kişiler kimlerdir?
Risale i nurda geçen bir bölümde bir gemide dokuz masum bir canı bulunsa o caninin o gemiyi gark etmesi zulümdür. Aynı şekilde dokuz cani bir masum bulunsa da o geminin batırılması aynı zulüm olur ... Risale de umumi musibetlerin insanların ekseriyetinin hatasında ileri geldiğini söylüyor. Umumi musibetlerde bir çok masum, ehli iman da zarar görüyor. O gemi örneği gibi ekseriyetin hatasından dolay...
"Mazlumun bedduasından sakın. Çünkü onunla Allah arasında perde yoktur." Bu hadis-i şerifte geçen "perde yoktur" kısmını nasıl anlamayız? Beddualar perdesiz midir?
"İ'lem Eyyühel-Aziz! Küre-i Arzı bir köy şekline sokan şu medeniyet-i sefihe ile gaflet perdesi pek kalınlaşmıştır. Ta'dili, büyük bir himmete muhtaçtır. Ve keza beşeriyet ruhundan dünyaya nâzır pek çok menfezler açmıştır. Bunların kapatılması ancak Allah'ın lütfuna mazhar olanlara müyesser olur. (Mesnevi-i Nuriye)" bu parağrafı izah edermisiniz?
Hadis-i şerifler ışığında yağmur katrelerinde ve yıldızlarda meleklerin varlığı noktasında bizi bilgilendirir misiniz?
Bediüzzaman Hazretlerinin meşrutiyet için mücadele ettiğini savunanlar, bugün Risale-i Nur talabelerinin siyasetten uzak durması gerektiğini de savunuyorlar. Siyasetten uzak kalan Müslümanlara meşrutiyetin bugünkü cumhuriyetin ne faydası olacak? Şeriat nasıl gelir?
Filistin, Suriye, Arakan ve dünyanın dört bir yanında zulüm gören Müslüman kardeşlerimiz var. İman, Kuran davasını sahiplenmemek, tembel, gayretsiz şevksiz davranmak, rahatını lüksünü düşünmek; keyif peşinde koştuğu kadar Allah rızası için, hizmet için koşturmamak bu mazlum kardeşlerimize karşı mesul olmamızın sebepleri arasında sayılabilir mi? Yarın mahşer gününde bu kardeşlerimiz bizden hak dava...
10.söz 12.hakikatte geçen 'belki ekser mevcûdâtta, sağa sola açılır perdeler gibi vecih ve keyfiyetleri vardır ki, bir vechi Sâni‘e şehâdet ettiği gibi, diğer vechi de haşre işaret eder.' kısmını izah eder misiniz?
Kişinin kaç yaşından itibaren günahları yazılmaya başlar? Bununla ilgili âyet veya hadis-i şerif var mıdır? Akıl bâliğ olmadan önce işlemiş olduğumuz günahlardan mesul olur muyuz? Mesul olsak veya olmasak Cenab-ı Hak bu günahları işlememize nasıl müsade etti? Bu tarz gelen sorulara nasıl cevap vermeliyiz?
16. Lem'a'da, "çocuğun umum efrad-ı beşeriyeye karşı birer alâmet-i farikası bulunan yalnız hakikî sîma-yı vechiyesini keşfedemez." denilmiş. Hakikî sîma-yı vechiyeden kasıt nedir? İkinci olarak: "Çocukların sîma-yı maddî ve manevîlerinde iki cilvesi var: Birisi vahdetini..." diye başlayan bahsi açıklar mısınız?