Soru

31 Mart Hadisesi ve İhtilalciler

"Şeriatın bir hakikatine bin ruhum olsa feda etmeye hazırım. Zira şeriat, sebeb-i saadet ve adalet-i mahz ve fazilettir. Fakat ihtilâlcilerin isteyişi gibi değil." Bediüzzaman Hazretlerinin bu cümlede "ihtilalciler" dediği kişiler kimlerdir?

Tarih: 18.02.2024 23:42:51
Okunma: 367

Cevap

Meşrutiyet ilan edilip de İttihad ve Terakki Hükümeti’nin başa geçmesinden henüz sekiz ay geçmişti ki İstanbul’da büyük bir isyan patlak verdi. Rûmî tarihle 31 Mart 1325 (13 Nisan 1909) günü başlaması itibarıyla bu isyana “31 Mart hâdisesi” denilir.

Meşrutiyetin ilanıyla kurulan siyasî cemiyetlerin tefrikayı arttırıcı hareket ve beyanları ile gazetelerin toplumdaki gerilimi arttıran yayınları isyanın patlak vermesinin sebepleri arasındadır.

Bediüzzaman Hazretleri, isyanın başladığı gün Sultan Ahmed Meydanı’na giderek hâdiseyi üç dakika kadar uzaktan izlemiş, o kargaşada hiçbir sözün fayda etmeyeceğini anlayarak orayı terk etmişti. Lâkin olaya lakayt kalmamış aksine zamanın bütün gazetelerinde makaleler neşrederek isyan eden askerleri itaate dâvet etmiş, bu şekildeki isyanlarının şeriata zıt olduğunu bildirmiştir. Hatta isyanın dördüncü günü isyan eden sekiz tabur askerin bulunduğu Bab-ı Seraskeri’ye giderek onlara bir nutukta bulunmuş ve bu konuşma üzerine askerler isyanı terk etmişlerdir. Bir hafta kadar İstanbul’da bu şekilde yatıştırıcı faaliyetlerde bulunan Said Nursî Hazretleri, durumun nazikleşmesi üzerine geçici olarak İstanbul’dan ayrılarak İzmit’e gider.

Bediüzzaman Hazretlerinin bütün bu asayişi muhafaza ve fitnenin önüne geçme çabalarına rağmen, “Volkan Gazetesi’ndeki yazılarıyla insanları isyana teşvik ettiği” suçlamasıyla Divan-ı Harb-i Örfî namındaki isyancıları cezalandırmak üzere kurulan mahkemeye verildi. Hakkında çıkarılan yakalama kararı üzerine 18 Nisan’da İzmit’te tutuklanarak İstanbul’a getirildi ve bir ay boyunca, şu an İstanbul Üniversitesi içinde bulunan bir binada diğer tutuklularla birlikte mahpus kaldı.

Bir ay tutuklu kaldıktan sonra, 23 Mayıs 1909’da yapılan ilk duruşmada mahkeme esnasında, idam olunmuş on beş mahkûm pencereden görünür bir vaziyette iken, mahkeme reisi Hurşid Paşa’nın: “Sen de şeriat istemişsin?” diye sormasına binaen Bediüzzaman: “Şeriatın bir hakikatine, bin ruhum olsa feda etmeye hazırım. Zira şeriat, sebeb-i saadet ve adalet-i mahz (katıksız adalet) ve fazilettir. Fakat, ihtilâlcilerin isteyişi gibi değil!” Diye cevap verir.[1] Buradan anlıyoruz ki ihtilalciler den kasıt 31 mart hadisesinde isyana kalkışan kişilerdir.

https://risale.online/soru-cevap/ustadimizin--zalimler-icin-yasasin-cehennem--sozu


[1] Bediüzzaman Said Nursî ve Hayru'l-Halefi Ahmed Hüsrev Altınbaşak, c.1, s.119.


Yorum Yap

Yorumlar