Sekizinci Lema'da geçen 2. Vecihin tamamını izah eder misiniz?
Kader Risalesi'nde geçen "ilim maluma tabidir" kaidesini nasıl anlamak gerekir?
"Mesele-i İmamet, meseleyi fer’iyye olduğu halde ziyade ehemmiyet verildiğinden meseley-i imaniye sırasına girmiş…" Bu cümleyi izah eder misiniz?
"Îmân nûruyla âlem öyle terakkî eder ki, hikmet-i Samedâniye kitabı nâmını alır. Ve insan, zelîl ve fakir ve âciz hayvanların sırasından çıkar. Zaafının kuvvetiyle, aczinin kudretiyle, ubûdiyetinin şevketiyle, kalbinin şuâıyla, aklının haşmet-i îmâniyesiyle hilâfet ve hâkimiyetin zirvesine yükselir. Hatta aczi, fakrı, ihtiyacı, aklı, onun sukūtuna esbâb iken, suûduna ve yükselmesine esbâb olurlar. Mâzî zulümâtlı, karanlıklı bir mezâr-ı ekber suretinde göründüğü zaman, enbiyâ ve evliyânın ziyâsıyla ziyâdâr ve nûrânî görünmeye başlar. Karanlıklı gece şeklinde olan istikbâl, Kur’ân’ın ziyâsıyla tenevvür eder, cennetin bostanları şekline girer." Soru
Menevi-i Nuriye 5. Reşha'da geçen bu cümleleri izah eder misiniz?
"Evet îmânlı fazîlet; medâr-ı tahakküm olmadığı gibi, sebeb-i istibdâd da olamaz. Tahakküm ve tagallüb etmek, fazîletsizliktir." (Lemalar, 179 ) Bu cümlede geçen "İmanlı fazileti" açabilir misiniz?
Allah ve ahirete inanmayan birisi var, Kur’anı Kerim’in, Allah tarafından Hz. Muhammed’e (sav) indirildiğini de inkâr ediyor. Ayrıca, yaratıcı varsa, onun niye yaratanı yok? Gibi sorular soruyor. Böyle bir kimseye nasıl anlatmak gerekir?
"Hem insanın letâifi içinde teşhîs edemediğim bir iki latîfe var ki, ihtiyâr ve irâdeyi dinlemezler; belki mes’ûliyet altına da giremezler. Bazen o latîfeler hükmediyorlar, hakkı dinlemiyor, yanlış şeylere giriyorlar." Buradaki iki letaife nedir? Nasıl anlamalıyız? İradeyi dinlememesini örneklerle izah edebilirmisiniz?
Ahsen-i takvim tam olarak ne demektir?
"Beşer, hakikate muhtaç olduğu gibi, bazı keyifli hevesata da ihtiyacı var. Fakat bu keyifli hevesat, beşte birisi olmalı. Yoksa havanın sırr-ı hikmetine münafi olur." cümlesinden nasıl anlamamız lazım? İzah eder misiniz?
En'am suresi 116 da Rabbimiz "Eğer yeryüzünde bulunan (insan)ların çoğuna uyarsan, seni Allah'ın yolundan saptırırlar. (Onlar) ancak zanna tâbi' olurlar ve onlar sâdece yalan söylerler." buyurmaktadır. Bu ayetteki "insanların çoğunluğu" cümlesini nasıl anlamak lazım. Halbuki hadiste " ümmetim dalalet üzere ittifak etmez" vs. gibi hadis-i şeriflerle bunu nasıl tevfik edeceğiz.