"Küfür iki kısımdır. Bir kısmı, bilmediği için inkâr eder. İkincisi, bildiği halde inkâr eder. Bu da birkaç şu‘bedir. Birincisi, bilir, lâkin kabul etmez. İkincisi, yakînî var, lâkin i‘tikādı yoktur.Üçüncüsü, tasdîki var, lâkin vicdânî iz‘ânı yoktur."
Küfrün ikinci kısmını oluşturan ve bildiği halde inkar edenlerin sayıldığı bu üç grubu izah eder misiniz? :
İnternette gezinirken yabancı dinsiz ve gayr-i ahlaki sitelere girilince oralarda duyduğumuz ve gördüğümüz küfür sözleri ve hareketleri, bizi dinden çıkarır mı? Bir de necasetin temizliği nasıl olur? Necaset, abdesti ve guslü bozar mı?
"Hakāik-i İslâmiyeye zıddiyet gösterip mübâreze eden küfrün mâhiyeti bir inkârdır, bir cehildir, bir nefiydir. Sûreten isbat ve vücûdî görülse de, ma‘nâsı ademdir, nefiydir." Burada geçen sureten isbat ve vücudi ifadelerini izah eder misiniz? Yani küfür görünüşte isbattır manası mı taşıyor?
"Küfür insanın içine girse nukuş-u Esma-yı İlahiye okunmaz. ve manevi âli nakışların çoğu gizlenir." cümlesini açıklar mısınız?
Bir kişinin benin üzerimde kul hakkı var. Bu kişiyi ömrümde belki bir daha göremeyeceğim. Bu hakkı onun adına sadaka yoluyla verebilir miyim?
Bizim hakkına giren bizi kandıran ve canımızı çok yakan bir kişiye karşı Allah'a havale etmek veya kahhar zikri çekmek günah olur mu?
Evet eğer abd hâlık-ı ef'ali bulunsaydı ve icada iktidarı olsaydı, o vakit ihtiyarı ref' olurdu. Çünki ilm-i usûl ve hikmette مَا لَمْ يَجِبْ لَمْ يُوجَدْ kaidesince mukarrerdir ki: "Bir şey vâcib olmazsa, vücuda gelmez." Yani, illet-i tâmme bulunacak; sonra vücuda gelebilir. İllet-i tâmme ise; ma'lulü, bizzarure ve bilvücub iktiza ediyor. O vakit ihtiyar kalmaz. Bu pasajı detaylıca açıklar mısın...
Kulağa Gliserin gibi bir sıvı damlattık diyelim. Kulakta biraz ağrı yaptı ve bir kaç saat sonra ağrı olmadan, biz fark etmeden kulaktan akıntıyla beraber yağ dışarı çıktı. Bu durumda abdest bozulur mu?
Said Nursî Hazretleri'nin Mübarekler Heyeti adını verdiği talebeleri kimlerdir? İsim olarak liste yapılabiliyor mu?
Lem'alar, 12. Reca'da "Baktım ki, Kuleönlü Mustafa namında bir genç, benden ilmihâle ait, abdest ve namaza dair birkaç meseleyi sormak için gelmiş." cümlesinde bahsedilen Kule önülü Mustafa kimdir? Hafız Mustafa mı?