Üstad'ın Üstadları Soru

Bediüzzaman Hz.lerinin Eski Said ve Yeni Said devrindeki üstadları hakkında bilgi verir misiniz? Üstadımızın hayatına ne gibi etkileri olmuştur?

Üstadların Tasarrufu Soru

İhlas risalesinde İmam Ali (k.v) ve Gavsı Azam Abdülkadir Geylani (ks) Hazretlerinden bahisle; "böyle manevi kahramanları arkanızda zahir başınızda üstad bulmak isterseniz ihlası tammı kazanınız" deniliyor. Bu konu hakkında bilgi verebilir misiniz?

Üstattan Sonra Cemaat Soru

Üstad Bediüzzaman'ın 1960'da vefatından sonra Nur Cemaati içinde yaşanan bazı olumsuz gelişmelerin sebebi nedir?

Vehhabilik Nedir? Vehhabilerin Yanlış Fikirleri ve Risale-i Nur'dan Cevaplar Soru

Vehhabilik nedir? Neden hiç kimse ben vehhabiyim demiyor? Vehhabilerin belli başlı sapkın fikirleri nelerdir? Vehhabilik hakkında okunabilecek hangi kitaplar var? Bu fikirlerin yayılmasının sebepleri nelerdir?

Velayet-i Kübra Soru

Velayet-i kübra-vusta-suğra kavramlarını izah edip, örnek verirseniz sevinirim.

Veraset-i Nübüvvet Mesleği Soru

Üstadımız meslek itibariyle Risale-i Nur mesleğini Sahabe efendilerimizin mesleği gibi veraset-i Nübüvvet yoluyla olduğunu söylüyor. Bunu nasıl anlamalıyız? Sahabe Efendilerimiz feyzini doğrudan Kur'an'dan almış. Her biri birer yıldız olmuş. Her sahabe bir müçtehiddir. Risale-i Nur talebeliği nasıl? Risale-i Nur talebeleri de doğrudan feyzini Kur'an'dan ve veraset-i Nübüvvet yoluyla mı alıyor? V...

Yakîn ne Demek Soru

Yakîn ne demektir?

Yakîn-i Şuhûdî Nedir? / 29. Söz Soru

29. Söz Melaike bahsinde geçen "Yakin-i şuhudîden" kasıt nedir? “Hem hiç mümkün müdür ki, şu ehl-i edyânın bu icmâ‘-ı azîmin senedi, bir hads-i kat‘î olmasın? Bir yakîn-i şuhûdî olmasın? Hem hiç mümkün müdür ki, o hads-i kat‘î, o yakîn-i şuhûdî hadsiz emârelerden ve o emâreler hadsiz müşâhedât vâkıalarından ve o müşâhedât vâkıaları şeksiz ve şübhesiz, mebâdî-i zarûriyeye istinâd etmesin?” Bu kıs...

"...اَنَا لِمُر۪يد۪ي fıkrasında مُر۪يد۪ي ٭ مُنْلَا سَع۪يدُ kelimesine tam tevâfuk ediyor. Yalnız bir elif fark var. Elif ise, kāide-i sarfiyece elfün okunur. Elfün ise bindir. Demek bin iki yüz doksan dörtte (m. 1877) dünyaya gelecek bir mürîdi, bu مُر۪يد۪ي lafzında muraddır. Çünki لِمُر۪يد۪ي de (ل) sayılsa, iki yüz doksan dört eder ki, bir tek fark ile Said’in târîh-i velâdetine tevâfuk ediyor. Esas Arabî sayılsa, fark yoktur..." Soru

Sekizinci Lema’da geçen şu cümleleri devamıyla birlikte izah eder misiniz?

"فَيَا مُنْشِدًا نَظْم۪ي fıkrasında نَظْم۪ي kelimesinin makam-ı ebcedîsi bin olup ‘Risâletü’n-Nûr’ iki farkla رَسَٓائِلُ كِتَابِ النُّورِ un iki medde sayılmazsa ve şeddeli nûn bir nûn ve okunmayan (ل) sayılsa, makam-ı ebcedîsi yine bindir..." Soru

Sekizinci Lema’da geçen şu cümleleri devamıyla birlikte izah eder misiniz?