Risale Online - Soru Cevap - "Şeyh-i Geylânî’nin fıkrasıyla verdiği kerâmetkârâne haber-i gaybînin tetimmesidir. اَنَا لِمُر۪يد۪ي fıkrasında مُر۪يد۪ي ٭ مُنْلَا سَع۪يدُ kelimesine tam tevâfuk ediyor. Yalnız bir elif fark var. Elif ise, kāide-i sarfiyece elfün okunur. Elfün ise bindir. Demek bin iki yüz doksan dörtte (m. 1877) dünyaya gelecek bir mürîdi, bu مُر۪يد۪ي lafzında muraddır. Çünki لِمُر۪يد۪ي de (ل) sayılsa, iki yüz doksan dört eder ki, bir tek fark ile Said’in târîh-i velâdetine tevâfuk ediyor. Esas Arabî sayılsa, fark yoktur. (ل) sız مُر۪يد۪ي ise, iki yüz altmış dört eder مُنْلَا سَع۪يدُ dahi iki yüz altmış beş eder مُنْلَا daki elif, bine işaret olduğu için mütebâkîsi iki yüz altmış dört kalır."

Soru

"Şeyh-i Geylânî’nin fıkrasıyla verdiği kerâmetkârâne haber-i gaybînin tetimmesidir. اَنَا لِمُر۪يد۪ي fıkrasında مُر۪يد۪ي ٭ مُنْلَا سَع۪يدُ kelimesine tam tevâfuk ediyor. Yalnız bir elif fark var. Elif ise, kāide-i sarfiyece elfün okunur. Elfün ise bindir. Demek bin iki yüz doksan dörtte (m. 1877) dünyaya gelecek bir mürîdi, bu مُر۪يد۪ي lafzında muraddır. Çünki لِمُر۪يد۪ي de (ل) sayılsa, iki yüz doksan dört eder ki, bir tek fark ile Said’in târîh-i velâdetine tevâfuk ediyor. Esas Arabî sayılsa, fark yoktur. (ل) sız مُر۪يد۪ي ise, iki yüz altmış dört eder مُنْلَا سَع۪يدُ dahi iki yüz altmış beş eder مُنْلَا daki elif, bine işaret olduğu için mütebâkîsi iki yüz altmış dört kalır."

Sekizinci Lema’da geçen şu cümleleri izah eder misiniz?

Tarih: 1.02.2025 13:18:50

Cevap

Şeyh-i Geylânî’nin fıkrasıyla verdiği kerâmetkârâne haber-i gaybînin tetimmesidir.

Bu kısımda, Abdulkadir Geylani Hazretlerinin önceki sahifelerde izah edilen, kendisinden 800 sene sonra meydana gelecek gayba dair hadiseleri keramet olarak haber vermesine ek olarak, Hz. Üstad’a bakan yeni bir işareti ve kerameti açıklanacak.

اَنَا لِمُر۪يد۪ي fıkrasında مُر۪يد۪ي ٭ مُنْلَا سَع۪يدُ kelimesine tam tevâfuk ediyor. Yalnız bir elif fark var. Elif ise, kāide-i sarfiyece elfün okunur. Elfün ise bindir. Demek bin iki yüz doksan dörtte (m. 1877) dünyaya gelecek bir mürîdi, bu مُر۪يد۪ي lafzında muraddır. Çünki مُر۪يد۪ي de (ل) sayılsa, iki yüz doksan dört eder ki, bir tek fark ile Said’in târîh-i velâdetine tevâfuk ediyor. Esas Arabî sayılsa, fark yoktur.

Hz. Gavs’ın (ks) beyitlerinde ifade ettiği مُر۪يد۪ٓي (müridim) kelimesi ile Hz. Üstad’ın مُنْلَا سَع۪يدُ (Molla Said) ismi, ebced olarak tam bir uyum ve denklik içindedir. Tek bir fark olup o da ‘elif’ harfidir ve Arapça gramer kuralları gereği ‘elfün’ tarzında da okunarak bin manasına gelmektedir. Çünkü لِمُر۪يد۪ي (Müridim için) kelimesinin ebced değeri 294 ederek tek farkla Hz. Üstad’ın dünyaya geldiği tarihe (1293) tevafuk etmektedir. Arabî tarih olarak değerlendirilirse o zaman tam bir tevafuk söz konusudur.

Bu durumda ebced olarak Hicrî 1294 (m. 1877) tarihi çıkmaktadır ki Hz. Üstad’ın doğum tarihi (m. 1877) bu مُر۪يد۪ٓي (müridim) kelimesinde açıkça bulunmaktadır. Demek Abdulkadir Geylani Hazretlerinin harika bir kerameti olarak “Müridim” dediği zat, 1877 tarihinde dünyaya gelip ismi ‘Molla Said’ olacaktır, diyebiliriz.

(ل) sız مُر۪يد۪ي ise, iki yüz altmış dört eder مُنْلَا سَع۪يدُ dahi iki yüz altmış beş eder مُنْلَا daki elif, bine işaret olduğu için mütebâkîsi iki yüz altmış dört kalır.[1]

Ebced hesabında ‘ل’ harfinin rakamsal değeri 30 olduğundan لِمُر۪يد۪ي (ebced değeri 294) kelimesinden ‘ل’ çıkarılsa o vakit مُر۪يد۪ٓي (müridim) kelimesi kalmakta ve ebced olarak 264 etmektedir. Hz. Üstad’ın مُنْلَا سَع۪يدُ (Molla Said) ismi dahi ebced olarak 264 edip Gavs-ı Azam’ın (ks) “müridim” dediği kişinin Hz. Üstad olduğu net olarak anlaşılmaktadır.