Arama sonuçları: 498 sonuç bulundu.

Bizler insan ve başta mâhluk olduğumuz için  her şeyde mutlaka bir başlangıç noktası arıyoruz. Ancak biliyoruz ki Rabbimizin varlığı başlangıçsızdır. Bunu nasıl açıklayabiliriz?
Risale-i Nur'da 22. Mektupta Gıybet bahsinde gıybetin caiz olduğu bir yer için şu ifadeler geçiyor: "Birisi de, o gıybet edilen adam fâsık-ı mütecâhirdir. Yani fenâlıktan sıkılmıyor. Belki işlediği seyyiâtla iftihâr ediyor. Zulmü ile telezzüz ediyor. Sıkılmayarak âşikâre bir sûrette işliyor."  Bu ifadedeki fasık-ı mütecahir kimdir? Bir kimsenin Fasık-ı Mütecahir olduğu nasıl anlaşılır? Ve birisi F...
Eflatun, Aristo, İbn-i Sina gibi adamlar "insaniyetin gayetül gayatı etteşebbühü bilvacib(Allah'a benzemek) "demişlerdir. Onlar bunu ilimlerindeki hangi noktaya dayanarak demişlerdir? Onları yanıltan ne olmuştur? Sanemperest, tabietperest, nücumperest gibi şirk taifeleri onların hangi görüşlerinden faydalanarak meydana çıkmıştır?
Bu hadis hangi kaynakda geçiyor? Sahih midir? Sahih ise izah eder misiniz? Ebu Sa’id el-Hudri (r.a), Hz. Peygamber (s.a.s)’in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: ‎"Kıyamet günü, şu üç (kısım) kimse Allah’a karşı hüccet getirir: ‎1) Fetret devrinde (peygamber gönderilmemiş olduğu bir dönemde) yaşamış ve ölüp gitmiş olanlar. Bu kimse, "bana hiçbir peygamber gelmedi. Yoksa kulların içinde sana en it...
"Fıtrat yalan söylemez. Bir çekirdekteki meyelân-ı nümüv der: “Ben sünbülleneceğim, meyve vereceğim.” Doğru söyler. Yumurtada bir meyelân-ı hayat var. Der: “Piliç olacağım.” Biiznillâh olur. Doğru söyler. Bir avuç su meyelân-ı incimâd ile der: “Fazla yer tutacağım.” Metîn demir, onu yalan çıkaramaz. Sözünün doğruluğu demiri parçalar. Şu meyelânlar, irâdeden gelen evâmir-i tekvîniyenin tecellîlerid...
Fıtratı bozmak ne demektir? Hangi durumlarda fıtrat bozulmş olur? Her fıtratı bozan lanetlenmiş midir? Kulak deldirmek ve sünnet olmak fıtratı bozmak olur mu?
Gayr-ı mülimlerin yanında çalışmak veya onlara hizmet etmek uygun mudur?
Günde kaç öğün yemek yenilmelidir, sünnet olan nasıldır?
Kur'ân'ın asıl metninde olmadığı halde meallerde "Habibim ya Muhammed" sözünü çok yerde görüyoruz. Âyette 'Habibim' yazmadığı halde neden meallerde yazılıyor?
Peygamber efendimiz için Habibullah ifadesine mukabilen, bizler de onun ümmeti olmamız sebebiyle Allah'ın habibi olabilirmiyiz. Bu ünvan bize de şamil midir?