Şamlı Hafız Tevfik abi kimdir? Hayatının bilinmeyen yönleri hakkında bilgi verir misiniz?
Cenabı Hakk’ın Hak, Hafiz, Hakim, Cemil Rahim gibi isimleri haşirsizliğe nasıl müsade etmez?
Allah'ın Evvel, Ahir, Zahir ve Batın isimlerinin hafiziyete dair olan bağlantısını nasıl anlamak gerekir? Yani bir ağacın çekirdeği sürekli kendisinden önceki çekirdeklerin fihristlerini taşıdığı için Evvel ismimi tecelli eder? Buna göre Ahir isminın meyveyle olan bağlantısını nasıl anlamak lazım?
Haram lokma, harama nazar ve haramla iştigal vs. Bunların hafızaya kötü etkisi olduğunu biliyoruz. Peki yabancıların ya da haram helal dikkat etmeyip istediği şekilde yiyerek istediği şekilde yaşayıp da çok zeki ve başarılı olmalarının sebebi nedir?
"Hâfız Ali diyor ki: Hüsrev kardeşimiz kendi kalemiyle yazılan "Mu'cizatlı Kur'ân"ı fotoğrafla tab'ına tarafdar olmaması ve demir harflerle müsaade oluncaya kadar beklemeye tarafdar olması, onun fevkalâde ihlasına ve nefsin huzuzatından teberrisine kat'î delildir. Çünki fotoğrafla tab'edilse, onun kendi hattı olduğu için, binler Kur'ân nüshalarını kendi eliyle yazmış gibi Âlem-i İslâm'ın manevî na...
Yeni bir medâr-ı keramet ve inâyet ve sürur olan mektubunuzu aldım. Ve Risaletü’n-Nur’a ait bir ikram ve inâyet-i İlâhiyeyi gösterdi. Şöyle ki: Bundan dört beş gün evvel, şiddetli bir taharriyle menzilim teftiş edildi. Her tarafa baktıkları halde, hıfz-ı İlâhîyle, bizi mahzun edecek bir şey bulamadılar. Yalnız İktisat, Hastalar, İstiâze gibi altı yedi risaleyi zararsız buldular. Sonra da Hüsrev’...
Üstadımızın Risale-i Nurda, Hüsrev'in sisteminde veya Hafız Alinin sisteminde vs. gibi ifadelerinden maksat nedir. Bunları nasıl anlamamız lazım?
11. Lema'da, "evet kalbin mercimek kadar bir sandukcası olan kuvve-i hafızada..." cümlesinden ne anlamalıyız?
Lem'alar, 12. Reca'da "Baktım ki, Kuleönlü Mustafa namında bir genç, benden ilmihâle ait, abdest ve namaza dair birkaç meseleyi sormak için gelmiş." cümlesinde bahsedilen Kule önülü Mustafa kimdir? Hafız Mustafa mı?
Kurandaki tevafuk, ilk olarak Kayışzade hafız osman efendinin ve akabinde Hüsrev Efendinin Kuran'ı yazmasıyla inkişaf etmiştir. Peki bu tevafukun bunca zaman sonra görünür hale gelmesinin hikmeti nedir? neden Kuranın nazil olduğu zamanlarda veya o zamana daha yakın bir vakitte bu tevafuklar aşikar olmadı ve gizli kaldı?