Arama sonuçları: 957 sonuç bulundu.

Risale-i Nur'da, Hüseyin-i Cisrî hazretlerinin Risale-i Hamidiye adındaki kitabında semavi kitaplarda Peygamber Efendimiz (asm)'ın geleceğini müjdeleyen yüz on dört işaret Türkçe ve İngilizce'ye tercüme edilip basılmış mıdır? Bu kitapta verilen işaretler hali hazırdaki İnciller'de halen mevcut mu? Mevcut ise nelerdir?
Risale-i Nur'da çok geçen ima, remiz, işaret, delalet ve sarahat kelimelerinin anlamlarını ve birbirinden farklarını izah eder misiniz?
"Fakat bizim tabaka-i avâmın intibahıyla ve galebesiyle tezahür eden tam sosyalizm ve bolşevizm düsturları bizim daha ziyade işimize yaradığı için o sosyalizm düsturlarını kabul ettiğimiz halde, senin vaziyetin bize ağır geliyor, prensiplerimize muhalif düşüyor" cümlesini açıklar mısınız?
11. Lemada bahsi geçen "Evet nasıl ki ayetin manay-ı sarihi... ve öylede manay-ı işarisiyle derki..." derken burada ki manay-ı sarih ve manay-ı işariden tam olarak kasıt nedir izah eder misiniz?
10.söz 12.hakikatte geçen 'belki ekser mevcûdâtta, sağa sola açılır perdeler gibi vecih ve keyfiyetleri vardır ki, bir vechi Sâni‘e şehâdet ettiği gibi, diğer vechi de haşre işaret eder.' kısmını izah eder misiniz?
Emirdağ Lahikasında geçen şu metni açıklar mısınız? "Risale-i Nur mev'id-i Ahmedî (sav) ve müjde-i Haydarî (ra) ve beşaret ve teavün-ü Gavsî (ks) ve tavsiye-i Gazalî (ks) ve ihbar-ı Farukidir."
Sikke-i Tasdik-i Gaybi Mecmuası 91. sayfada geçen 31. ayetin izahında 2.emarede geçen "...bu cümlenin birinci mukaddemesi olan [.....] fıkrasının" ifadesinde mukaddimeyi ve nasıl olduğunu izah eder misiniz?
"Bütün tefsirlerde görünen ve sarahat, işaret, remiz, îma, telvih, telmih gibi tabakalarla müfessirînin beyan ettikleri manalar, kavaid-i Arabiyeye ve usûl-ü nahve ve usûl-ü dine muhalif olmamak şartıyla, o manalar, o kelâmdan bizzât muraddır, maksuddur." (İşarat-ül İ'caz, 7) Bu cümleye istinaden sual etmek isterim ki, Risale-i Nur da bu neviden bir tefsir midir? Yani işaret, remiz, îma, telvih,...
Hz. Üstad R. Nur'da, bazen "Şehadet" ederler, bazen "Delalet" eder, bazen de "İşaret" eder, diyor.  Bu kelimelerin kullanılmasının hikmeti ve birbirinden farkı nedir?
"Acaba bir tek âyetin bir tek işareti, gözümüz önünde ulûm-u İslâmiyede müteaddid ilmî ve kevnî hakîkatleri meyve veren bir kitabın binler böyle şehâdetleri ve da‘vâlarıyla, güneş gibi zuhûr eden îmân-ı haşrî, hakîkatsiz olması mümkün mü?"  "Acaba bir tek âyetin bir tek işareti gözümüz önünde ulûm-u İslâmiyede müteaddid ilmî ve kevnî hakîkatleri" burasını örneklerle izah eder misiniz?