"Meleklerin bir kısmı âbiddirler. Diğer bir kısmının ubûdiyetleri ameldedir."cümlesini izah eder misiniz?
15. Sözün beşinci ve altıncı basamaklarını izah eder misiniz.?
2. Lem'a'da geçtiği üzere, menfi ibadete neden riya girmez? Neden halistir?
"Madem fâni dünya hayatı, küçücük ve menfî milliyetin muvakkat menfaati ve selâmeti için bu harika fedakârlığı yapan Ermeni fedaileri karşımızda görünürler." ''Menfi milliyetin muvakkat menfaati'' ifadesi ne anlama geliyor izah eder misiniz?
“Meselâ, hikmet-i İlâhiyenin tensîbiyle İmâm-ı Şâfiî’ye ittibâ‘ eden, ekseriyet i‘tibâriyle Hanefîlere nisbeten köylülüğe ve bedeviliğe daha yakın olup, cemâati bir tek vücûd hükmüne getiren hayat-ı ictimâiye de nâkıs olduğundan, her biri bizzât dergâh-ı Kādıyyü’l-Hâcât’ta kendi derdini söylemek ve hususî matlûbunu istemek için, imam arkasında Fâtiha’yı birer birer okuyorlar. Hem ayn-ı hak ve mahz-ı hikmettir. İmâm-ı A‘zam’a ittibâ‘ edenler, ekseriyet-i mutlaka i‘tibâriyle İslâmî hükûmetlerin ekserîsi o mezhebi iltizâm etmesiyle medeniyete, şehrîliğe daha yakın ve hayat-ı ictimâiyeye müsteid olduğundan, bir cemâat bir şahıs hükmüne girip, bir tek adam umum nâmına söyler. Umum, kalben onu tasdîk ve rabt-ı kalbedip, onun sözü umumun sözü hükmüne geçtiğinden, Hanefî Mezhebi’ne göre imam arkasında Fâtiha okunmaz. Okunmaması ayn-ı hak ve mahz-ı hikmettir.” Soru
27. Söz İctihad Risalesi'nde geçen bu kısmı izah eder misiniz?
Cibril hadisesi nedir ? Hz. Peygamberle Soru-cevap yapıldığı söyleniyor. Neler konuşulmustur?
Mesnevi-i Nuriye'ye neden bu isim verilmiş?
"mevcûdâtın kemâlleri, Sâni‘e müteveccih yüzlerinde tesbîh ve ibâdet ile tezâhür eder."
Mevcudat'ın Sani'e bakan tesbih ve ibadeti nedir ve nasıl o tesbih ve ibadette o muvcudatın kemali belli olur görünür ne demektir?
10.söz 12.hakikatte geçen 'belki ekser mevcûdâtta, sağa sola açılır perdeler gibi vecih ve keyfiyetleri vardır ki, bir vechi Sâni‘e şehâdet ettiği gibi, diğer vechi de haşre işaret eder.' kısmını izah eder misiniz?
30 lemada geçen şu bahsi açabilir misiniz?
"Meselâ bu şey (hıfz veya nur veya vücut veya rızık gibi) bir cihette buna dayanır, bu da ötekine, o da ona... Git gide, herhalde nihayetsiz olamaz, bir nihayeti bulunacak."