İşyerinde birisinin diğeri hakkında söylediği birşeyi ister istemez bir diğerine söylüyoruz. Ama yalan dolan ile değil olduğu gibi. Bundan kaçınmanın yolu nedir?
Bir insan öldüğünde defn edildiğinde kaç sene sonra aynı mezara başka birisi defn edilebilir. Erkeğin kabrine kadın veya kadının kabrine erkek defnedilebilir mi?
Deizmin asıl sorunu olan ''Allah saat gibi kainatı kurdu, sonra kendi haline bıraktı'' görüşüne cevap verir misiniz?
Sürekli işlediğimiz bir günahı tekrar işleyeceğimizden korkup tevbeden kaçındığımız zamanlar oluyor. Böyle durumlarda nasıl davranmak gerekir? Alışkanlık olmuş bu günahlardan nasıl kurtulabiliriz?
Bundan yaklaşık bir ay önce idi. Kendi hâlimde öylesine bir şeyler söylüyordum. Birden dilim sürçtü ve hâşa ağzımdan yanlış bir kelime çıktı. Bunun için defalarca kez tevbe ettim, hâlâ daha tevbe etmeye devam ediyorum. Ben ne yapmalıyım bilemiyorum, arada kaldım. Kalbimde kesinlikle öyle bir niyet yoktu o sözü söylerken.
Tesbihattaki bir duada geçen "dinî fitne" ile kasdedilen nedir? Bundan korunmak için ne yapabiliriz.?
Tevbe suresi 66. ayette "....bir gurubunuzu affedecek olsak bile, bu işin esas suçlularını affetmeyip azap edeceğiz." diyor esas suçlu diye bahsedilen kim? hiçbirisine tevbe nasip olmayacak mı?
Gençlik Rehberindeki, "Hem senin dünyaca muvaffakıyetin, elmasçı ve divane olmuş bir Yahudinin cam parçalarını elmas fiatiyle aldığı gibi; sen de küçücük, kısacık bir zamana, bir hayata, uzun ve daimî ve geniş bir hayatın fiatını verdiğin için, elbette o had dairesinde galebe edersin. Bir dakikaya bir sene kadar şiddetli hırs, muhabbet, intikam gibi hissiyatla müteveccih olduğun için, ehl-i diyane...
Ayakkabının altı batık Necis olduğu için, ayağımızda dışarı ayakkabısı bulunurken her hangi bir zikir, salavat, Kur'ân hatmi yapmak caiz midir? Bu durum hatme engel olur mu?
Şualarda bir bölüm var: "Bu sûre, beş cümlesinden dört cümlesi ile bu asrımızın dört büyük şerli inkılâblarına ve fırtınalarına mana-yı işarî ile bakar." ve "belki binyüz altmışbir (1161) ve sekizyüzon (810) ederek, o zamanlarda ehemmiyetli maddî manevî şerlere işâret eder." Bu sözde bahsedilen bu asrımızın dört büyük şerli inkılabı nelere işaret ediyor?
Miladi 1161 ve miladi 810 yıllarında y...