Arama sonuçları: 1555 sonuç bulundu.

Diyelim ki sinek necis bir maddenin üstüne kondu, sonra uçtu halıya kondu, masaya kondu. Konduğu bu yerleri necis eder mi?
Ayet'ül-kübra risalesinde sayfa 113 te ( Birinci Makam’ın on birinci mertebesinde ) sayfa 114 de (Birinci Makam’ın on üçüncü mertebesinde) diye ifade geçiyor.... O zaman 1.Makamın 12.Mertebesi nerede?
11. Lem'ada sünneti yaşayanlar hakkında söylenen "bir nevi’ huzur ve ibadet kazanır" cümlesinden insanın kalben huzur duymasını mı, yoksa allahın huzurunda oldugunu bilmesini mi anlayacagız?
“Evet, insanın yediği yemekler, biri gıda, diğeri tefekküh ve meyve olmak üzere iki kısımdır. Birinci kısım, tekerrür ettikçe memnuniyet verir, kuvvet verir, kat kat teşekkürlere sebep olur. İkinci kısmın tekerrüründe usanç, teceddüdünde lezzet vardır.” (İşarat-ul İcaz Bakara suresi sayfa 26) Paragrafta geçen "tekerrüründe usanç, teceddüdünde lezzet vardır" ifadesini anlayamadık, hem tekrar he...
Tesettür gerçekten farz mı bu beni düşündürüyor. Nur suresi 31. Ayette “başörtülerini yakalarının üzerinde bağlamak” ayeti başörtü takmak için gerçekten bir emir mi emin olamıyorum. O zamanlarda Arap yarımadasında kadınlar da erkekler de hava sıcak olduğu için başlarına kumaşlar örtüyorlardı. (Günümüzde de böyle örtüler örtenler var zaten.) Ama kadınlar erkeklerin dikkatini çekmek için o örtüyü ...
İnsanların fıtratlarının farklı farklı olduğunu biliyorum. Bu fıtrat nesilden nesile aktarılan bir şey midir? Şayet öyleyse o zaman toplumların da bir fıtratı olması gerekir değil mi? Mesela Türk milleti fıtrat itibariyle cesurdur diyebilir miyiz? Yani çevresel faktörlerden bağımsız olarak.
“İnsan, nisyândan alındığı için, insan nisyâna mübtelâdır. Nisyânın en fenâsı da nefsin unutulmasıdır. Fakat hizmet, sa‘y ve tefekkür zamanlarında nefsin unutulması, yani nefse bir iş verilmemesi dalâlettir. Hizmetler görüldükten sonra, neticede, mükâfât zamanlarında nefsin unutulması kemâldir. Bu i‘tibârla ehl-i dalâlet ile ehl-i kemâl, nisyân ve tezekkürde müteâkistirler.” Burada Hz. Üstad nefsi...
"Ben kendim, belki yüz def‘adan fazla tecrübe etmişim ki; bir mü’min kardeşe adâvetim vaktinde, o adâvetten öyle bir azab çekiyordum ki, şübhe bırakmıyordu, bu seyyieme muaccel bir cezâdır, çektiriliyor."  (28.lema sayfa 308)  1) Üstadımızın adavet etmesini nasıl anlamalıyız? Adavet ettiğini söylemeside de bir fazilettir ama dini emirlere en yüksek hassasiyeti gösteren ve herşeyini feda eden biri...
Uyumak için yataga girdiğimiz zaman telefon veya bilgisayardan Kuran-ı Kerim dinlenilebilir mi?
Bir haberi söyledikten sonra karşıdaki kişi Vallaha mı? Diye sorarsa bizde hı dersek yemin sayılır mı?