Risale-i Nuru ezberlememizin maksadları ve faydaları nelerdir? Üstadımız Bediüzzaman Said Nursi (r.a) Risale-i Nuru ezberlememiz hakkında neler söylemiştir?
Kastamonu Lahikası'nda (s. 35) geçen bu ifadelerden Bediüzzaman Hazretlerinin risaleleri ciddi tashih ettiğini anlıyoruz. Bediüzzaman Hazretlerinin tashihte dikkat ettiği hususlar nelerdir? Bu hususu Risale-i Nur'da geçen ifadelerle izah eder misiniz?
Bediüzzaman Hazretleri'nin Sünnet-i Seniye Risalesin'nde geçen, "Sünnet-i Seniyyenin merâtibi (mertebeleri) var. Bir kısmı vâciptir, terk edilmez...Bir kısmı da nevâfil nevindendir. ...Diğer kısmı, "âdâb" tabir ediliyor..." ifadelerinde kasd edilen mertebelerin içerisinde farz ibadetler de var mıdır?
Yani farz olan ibadet sünnet hükmüne geçer mi?
Bediüzzaman hazretleri Kastamonu Lahikasında "Feraizi işleyen kebairi terk eden inşallah kurtulur" diyor. Ancak Asayı Musa mecmuası 11. şua 4. meselesinde ise; "hatta bir ehli keşif ve tahkik bir yerde 40 vefiyattan yalnız birkaç tanesi kazandığını sekeratta müşahede etmiş, ötekiler gayb etmişler," diyor.(camii cemaati diye biliyorum yanlış değilsem) Bu iki parça birbirine zıt gibi duruyor. izah...
Adıyamanlı rahmetli Mehmet Emin Akbaş isimli Nur Talebesi'nden rivayetle (Allah rahmet eylesin), Üstad Bediüzzaman Hazretlerinin, "resim çektirmek doğru değildir" dediğini işitiyoruz. Bu meselede ölçü nedir.
Ahir zamanda gençlerde görülen bir sürü kötü ahlak var. Bediüzzaman Hazretleri Risalelerinde enaniyeti geniş bir şekilde ele alıp izahlar yapmış. Peki bu zamanın gençlerinde bulunan şiddetli enaniyet ve ego için ne tür çözümler ortaya koymuş?
Bediüzzaman'ın Mektubat adlı eserinin Sekizinci Mektubu'nda geçen "Hey âşık efendi! Ne hakkın var, sekiz İsm-i Âzamın bir sahife-i nuranîsi olan güneşi böyle utandırıyorsun?" ifadesinde geçen sekiz isim hangi isimlerdir?
Risale-i Nur'dan günlük yazı yazmanın ölçüsü belli midir? Üstad Bediüzzaman'ın bu konuda açık bir beyanı var mıdır?
Risale-i Nur'da geçen bu cümleleri nasıl anlamak gerekir? İlgili yerde Bediüzzaman Hazretleri hiss-i kablelvukū‘ sahibi kimseleri anlatıyor.Bu cümlenin o mübarek zatlarla nasıl bir alakası var?
Risale-i Nur külliyatında İctihad Risalesi'nin başında “haddinden tecavüz edenin haddini bildirmek için şu söz …“ diye yazıyor. Haddinden tacavüz edenin haddini bildirmek derken Bediüzzaman Hazretleri ne demek istiyor? Bu cümleyi kısaca izah eder misiniz?