Arama sonuçları: 1885 sonuç bulundu.

"Gördü ki, isti‘dâdları gayet muhtelif ve mezhebleri birbirinden uzak ve muhâlif olan umum istikametli ve nûrlu akılların îmân ve tevhîddeki ittisâfkârâne ve râsihâne i‘tikādları, tevâfuk; ve sebatkârâne ve mutmainâne kanâat ve yakînleri tetâbuk ediyor. Demek tebeddül etmeyen bir hakîkate dayanıp bağlanmışlar. Ve kökleri metîn bir hakîkate girmiş, kopmuyor. Öyle ise, bunların nokta-i îmâniyede ve ...
Lemaatteki “Nûr-u akıl, kalbden gelir” bölümünü açıklar mısınız?
Nurun ilk kapısı eseri nedir? Osmanlıca olarak temin ediliyor mu ? Bu eserin sahihliğini merak ediyorum. Bu eser hakkında malumat verebilir misiniz ?
“öğüt alacak kişinin öğüt alabileceği kadar sizi yaşatmadık mı?” Ayettte ne demek istiyor? Açıklar mısınız?
Bazı kişiler diyorlar ki: "Benim hastanede kalbim gecici olarak durdu ve ruhumun bedenden çıktığını gördüm ve doktorların bana müdahale ettiklerini tavandan izledim. Sonra ben bir tünelin içine çekildim. Tünelin sonunda isik vardi ve vardığımda benden evvel ölmüş akrabalarım yeşiller içinde beni karşıladılar. Ama geri dönmem gerektigini söylediler ve ben birden kendimi yine hastanede buldum." gibi...
"Her bir şehri yüz def'a mezaristana boşaltan ölüm, elbette hayattan ziyade bizden bir istediği var." Cümlesini izah eder misiniz?
Namazımı kılıyorum, kaçırmamaya çalışıyorum Günlük Kuran, risale, cevşen ve yazımı aksatmadan yapmaya çalışıyorum. Fakat ölüm, kabir, kıyamet bunlardan çok korkuyorum. Ne yapmalıyım?
"şüphesiz ki sen ölülere işittiremezsin..." (Rum suresi, 52) ayetinde ne demek istiyor? Ölüler bizi duymazlar mı? Veya böyle bir şey de akla gelebilir "yoksa öldükten sonra yok mu oluyoruz " açıklar mısınız? 
Yirmi İkinci Söz Onuncu Lem'a'da "Şu mevcudat-ı seyyale vücudlarıyla ve hayatlarıyla vacib-ül vücudun vücub-u vücuduna ve ehadiyetine şehadet ettikleri gibi, zevalleriyle ve ölümleriyle de o Vacib-ül Vücudun ezeliyetine ve sermediyetine ve ehadiyetine şehadet ederler." diyor. Ölümün ezeliyete  nasıl şehadet ettiğini açıklar mısınız?
Risale-i Nur’da, Birinci mektubun ikinci sualinde, üstad neden ölümün de hayat gibi mahluk olduğunu izah ediyor? Ölüm nasıl telakki ediliyor ki mahluk olduğu üzerinde durulmuş?