İştirak-i a'mal düsturunu nasıl anlamalıyız? Şirket-i maneviyeye girenlerin yaptıkları ibadetler, hizmetler az çok fark etmeksizin yekün sevaplar herkesin defter-i a'maline aynı mı girer?
İştirak-i amal ve şirket-i maneviyenin yani başkalarının sevabından da hissedar olmanın ''İnsana ancak çalıştığının karşılığı vardır'' ayetiyle zahiren bir zıtlığı görünüyor. Açıklar mısınız?
Çalıştığım ortamda çok iyi kalpli inançlı bir abi var. Ancak bazen kalbimi kırıcı laflar söylüyor. Kalbini kırmak istemiyorum. Biraz tavır aldım. Çok samimi olmamaya çalışsam doğru olur mu, ne yapmalıyım?
Amelde Hanefi olan biri itikatta hangi mezheptendir?
İtikaf hakkında bilgi verir misiniz?
İtikaf nasıl yapılır anlatabilirmisiniz?
İtikâf, odadan duyulan seslerle -konuşmalar, televizyon sesi, şarkı vesaire- bozulur mu? Birisi odaya girip iletişim kurmaya çalışsa itikâfta olduğumuzu söylemekte sakınca var mı? Ve son olarak dijital ortamda kazara rastlanabilecek reklam gibi dünyevi görüntüler itikâfa zarar verir mi?
İtikad dairesi ve Muamelat dairesinin hükümleri bazen birbirine karıştırılıyor. Bu iki daireye örnekler vererek açıklayabilir misiniz?
“ Azametli bahtsız bir kıt‘anın, şânlı tâli‘siz bir devletin, değerli sâhibsiz bir kavmin reçetesi, ittihâd-ı İslâmdır.” Cümlesini açıklar mısınız; "kıt'a", "devlet" ve "kavim" hangileridir?
Ben yaklaşık 3 aydır etrafımda bulunan herkese çok ama çok iyi davrandım. Hiçbirine kötü söz söylemedim, hep yardımcı oldum, yardım isteyene koşarak gittim. Hiç bir karşılık beklemedim. İşin açıkçası ve dürüstçesi; ben iyi biri olmak istiyorum. Ama ne zaman böyle olmak istesem biri karşıma çıkıyor ve birşey diyor ve ben de iyi biri oldum da ne oldu diyorum kendime.Bunu niye diyorum kendime bilmiyo...