Masiva olarak adlandırdığımız Allah'tan gayrısı olanlar için mahluk yani yaratılan kavramı kullanmak doğru olur mu? Diğer bir açıdan var olan yani mevcud olan her şey aynı zamanda mahluk mudur? Mesela irade noktasında kesbimizin veya tasarrufumuzun olduğunu söylüyoruz fakat vücud-u haricisinin olmadığına itikad ediyoruz. Yahut vücud-u ilmi gibi farklı vucüd nevleri oması gibi?
"mevcûdâtın kemâlleri, Sâni‘e müteveccih yüzlerinde tesbîh ve ibâdet ile tezâhür eder."
Mevcudat'ın Sani'e bakan tesbih ve ibadeti nedir ve nasıl o tesbih ve ibadette o muvcudatın kemali belli olur görünür ne demektir?
30 lemada geçen şu bahsi açabilir misiniz?
"Meselâ bu şey (hıfz veya nur veya vücut veya rızık gibi) bir cihette buna dayanır, bu da ötekine, o da ona... Git gide, herhalde nihayetsiz olamaz, bir nihayeti bulunacak."
Bazıları mevlid kandilinin bidat olduğunu söylüyor ve o günü kutlamak caiz değildir diyorlar?
İslamdaki hak mezheblerin ortaya çıkmasındaki hikmet nedir?
Mezhepler hakkında genel bir bilgi verebilir misiniz?
Mirac gecesinde/kandilinde süt içmek sünnet olduğuyla ilgili bir şey duydum. Bu bilginin sahihliği nasıldır?
Son müceddid olarak Üstad Bediüzzaman biliniyor. Acaba bunu bütün İslam âlimleri kabul ediyor mu? Müceddid olduğunu nasıl isbatlarız?
Mucize ile keramet arasında ne gibi farklar vardır açıklar mısınız?
İhlas Risalesi'nde geçen, "Bilirsiniz ki, Hazret-i Ali Radıyallâhü Anh o mu‘cizevârî kerâmetiyle; ve Hazret-i Gavs-ı A‘zam, o hârika kerâmet-i gaybiyesiyle, sizlere bu sırr-ı ihlâsa binâen iltifât ediyorlar ve himâyetkârâne teselli verip, hizmetinizi ma‘nen alkışlıyorlar.
Burada Hz.Ali'nin mucizevari kerameti ile Gavs-ı Azam'ın keramet-i gaybiyesi nedir ve manen alkışlamaları nası oluyor?