"Bir kelâmda, her fehme gelen şeylerde mütekellim muahaze olunmaz. Zira mesûk-u lehülkelâmdan başka mefhumlar irade ile deruhte eder. İrade etmezse, itab olunmaz. Fakat garaz ve maksada mutlaka zâmindir." "Fenn-i beyanda mukarrerdir: Sıdk ve kizb, mütekellimin kast ve garazının arkasında gidiyorlar. Demek maksut ve mesâk-ı kelâmda olan muâhaze ve tenkit, mütekellime aittir. Fakat 'kelâmın müstetbe...
Kadınların kına yakmasının hükmü nedir. Ve ellerindeki ya da başka yerlerindeki kınayı namahrem birinin göremesi günah mıdır?
Günah olmayan bir davranışın kınanması caiz midir?
Allah kul hakkını affeder mi? Eğer Affetmezse neden tevbe diye bir şey var? Zaten her günah kul hakkına bağlı değil mi?
Rabbimiz kul hakkı hariç her günahımızı affedeceğini buyuruyor. Peki kul hakkına girdiğimiz kişiler, onlarla helalleşmeden vefat etmişlerse ne yapmak gerekir? Arkalarından sürekli hayır dua edersek, onlarla helalleşmiş olur muyuz?
Bizim hakkına giren bizi kandıran ve canımızı çok yakan bir kişiye karşı Allah'a havale etmek veya kahhar zikri çekmek günah olur mu?
Mademki bela ve musibetler hataların neticesi ve günahlara kefarettir. Neden musibet geldiği zaman sadece hata işleyen günahkar insanlar değil de günahsız ve masum insanlarda zarar görür.?
Kişinin kaç yaşından itibaren günahları yazılmaya başlar? Bununla ilgili âyet veya hadis-i şerif var mıdır? Akıl bâliğ olmadan önce işlemiş olduğumuz günahlardan mesul olur muyuz? Mesul olsak veya olmasak Cenab-ı Hak bu günahları işlememize nasıl müsade etti? Bu tarz gelen sorulara nasıl cevap vermeliyiz?
"Çünkü işlediğimiz her bir günah, kafamıza giren her bir şüphe kalp ve ruhumuza mütemadiyen yaralar açıyor.” Cümlesinde geçen "kafamıza giren her bir şüphe" ifadesini açıklar mısınız?
Deniliyor ki deprem bazı insanların hatasından ve günahından dolayı meydana geliyor bunlar yüzünden gelen musibetlerin bütün memleketteki insanların başına gelmesinin sebebi nedir?