Ahir zamanda İslâmı temsil ve tebliğ eden kişilere ''DİN TÜCCARI'' adı takan İslâm düşmanlarına verilecek cevaplar nelerdir?
Ortalama yaklaşık 4-5 aydır aksilikler peşimi bırakmıyor. Maddi ve manevi zarara uğradım. Bunda da bir hayır var nasip buymuş diyorum. Fakat son günlerde hemen hemen hergün bir aksilik oluyor, neye niyet etsem bir aksilik çıkıyor. Bunun için ne yapabilirim. Dinimizce hangi hareket uygun olur. Lütfen bu durum için yardım eder misiniz?
Bazen karşıdaki insan Allah'ını seversen şunu yap, Kur'an hakkı için şunu yap tarzı konuşuyor. Bu durumda ne yapmak gerekir ? Söyleneni yapmazsak vebale girer miyiz ?
İtikad dairesi ve Muamelat dairesinin hükümleri bazen birbirine karıştırılıyor. Bu iki daireye örnekler vererek açıklayabilir misiniz?
Ben yaklaşık 3 aydır etrafımda bulunan herkese çok ama çok iyi davrandım. Hiçbirine kötü söz söylemedim, hep yardımcı oldum, yardım isteyene koşarak gittim. Hiç bir karşılık beklemedim. İşin açıkçası ve dürüstçesi; ben iyi biri olmak istiyorum. Ama ne zaman böyle olmak istesem biri karşıma çıkıyor ve birşey diyor ve ben de iyi biri oldum da ne oldu diyorum kendime.Bunu niye diyorum kendime bilmiyo...
“Yazıklar olsun bana! Şu karga kadar olup da kardeşimin cesedini gömmekten âciz mi kaldım?” dedi. Böylece (bunu bilmediğine) pişman olan kimselerden oldu.” Bu âyetten hareketle Kabil'in pişman olduğu ve tövbe ettiği anlaşılanbilir mi? Bu âyetlerin izahını yapar mısınız?
İnsanlar iyi ve kötü amellerinin cezasını cehennem ve cennette alacaklardır niçin mahşer gününe kadar insanların bir kısmı kabirde azap çekeceklerdir?
Kader ve kazada, atânın hükmü nedir? Levhi mahfuzda var olan bir şey atâ ile değişir mi? Mesela sadaka belayı def eder. Hadisinde sadakanın kaderde var olan bir belayı değiştirdiği söylenebilir mi? Eğer levhi mahfuzda bir değişme olduğunu söylersek, bu durum Cenabı Hakkın her şeyi bilmesi gerçeğiyle zıt düşmez mi?
Kader Risalesi Birinci Mebhasta geçen "Nihayette Cenab-ı Hakk'a verilecek olan cüz-i ihtiyarî" Tabirinden ne anlamalıyız? Bu ifadeyi biraz açar mısınız? Bu ne demektir? Hasenat kısmını zaten Cenab-ı Hakk'a vermiş, seyyiat kısmının da talebini kendimize, icadını Cenab-ı Hakk'a vermiş idik. Şimdi ise bu tabir ile aynen bu mu tekraren ifade ediliyor yoksa başka bir mana mı var?
Kader nedir? Kadere imanı nasıl anlamalıyız? Kaderi kabul etmeyenlere nasıl ispat edebiliriz? Kader hakkında tereddüt ve şüphesi olanlara Risale-i Nur'dan hangi kısımları okumak gerekir? İzah eder misiniz?