Arama sonuçları: 850 sonuç bulundu.

"Sonra pür-merak ve pür-iştiyâk o misâfir-i âlem-i şehâdet, cismânî ve maddî cihetinde mahsûs tâifelerin dillerinden ve lisân-ı hâllerinden ders aldığından, âlem-i gayb ve âlem-i berzahta dahi mütâlaa ile bir seyahat ve bir taharrî-i hakîkat arzu ederken, her tâife-i insaniyede bulunan ve kâinâtın meyvesi olan ve insanın çekirdeği hükmünde bulunan ve küçüklüğüyle beraber ma‘nen kâinât kadar inbisâ...
"Tahavvülât-ı zerrât, Nakkāş-ı Ezelî’nin kalem-i kudreti, kitâb-ı kâinâtta yazdığı âyât-ı tekvîniyenin hengâmındaki  ihtizâzâtı ve cevelânıdır." (30. Söz) cümlesini açıklar mısınız
Âlem-i şehâdet, avâlimü’l-guyûb üstünde tenteneli bir perdedir.” Cümlesini izah eder misiniz?
"Arkadaş! Bir nev’in efradı arasındaki tevafuk ve bir cinsin envâı arasında âzâ-yı esasiyede bulunan müşabehet, sikkenin ittihadına, kalemin vahdetine delâlet ettiklerinden anlaşılıyor ki, bütün mütevafık ve müteşabihler, yani birbirine benzeyen çokluk, bir Zât-ı Vâhidin eser-i san’atıdır." Mesnevideki bu paragrafı izah edebilir misiniz?
Alem ve içindekiler Allah'ı ellibeş dil ile anarlar. Cümlesini açıklarmısınız?
"Şimdi âlem-i melekût ve ervahta; ölmüş, vefat etmiş insanların ervahı pekçok kesretle vardır ve bizimle münasebettardırlar. Manevî hedayamız onlara gidiyor, onların nurani feyizleri de bizlere geliyor." (29. Söz) Soru) Ölmüş insanlar dünyada yaşayan insanlara dua eder mi. Mesela ölmüş bir baba oğlu için yada bir yakını için Allah'ım oğlumu düşmüş olduğu yanlışlıklardan kurtar, onu salih insanlard...
"Vücûdun hasra gelmez muhtelif envâını, münhasır olmaz, sıkışmaz şu şehâdet âleminde.Âlem-i cismânî bir tenteneli perde gibi şu‘lefeşân gaybî avâlim üzerinde" Lemaat'ta geçen bu cümleyi izah eder misiniz? Vücut nasıl hasra gelmez? Vücudun mertebeleri mi vardır?
Kalemle ilmi tahsil etmek ile yazarken yaptığımız tefekkür arasındaki fark nedir?
"Göz ve beyindeki acip vazifeleri gören bir zerre, bir yıldızdan; ve bir cüz, küll mecmuundan; meselâ dimağ ve göz, insanın tamamından; ve cüz'î bir fert, hüsn-ü sanatça ve garabet-i hilkatça umum bir neviden; ve bir insan, acip cihazlarıyla küllî cins hayvandan; ve bir fihriste ve program ve kuvve-i hafıza hükmünde olan bir çekirdek, mükemmel masnuiyeti ve mahzeniyetçe koca ağacından; ve bir küçü...
Bakara süresi 31. Ayette Adem'e isimlerin hepsini ögretti; şeklindeki ayette. Burada öğretilen isimler "sadece Allah vardı başka birşey yoktu" ve "Allah kainatı yaratmayı murad etti ve yarattı" ile başlayan yaratma hadisesiyle ilgili kıyamete kadar yarattığı bütün kainattaki herşeyin ismini mi öğretti? Mesela güneş, ay, yıldızlar, ağaç, toprak, bunları öğretti ve şimdilerde telefon, bilgisayar, ...