Giriş Yap
Üye Ol
Anasayfa
Soru Cevap
Makaleler
Kur'ân-ı Kerîm
Meâl
Cevşen
رساله نور
Risâle-i Nur
Istılahlar
Hakkımızda
İrtibat
Anasayfa
Soru Cevap
Makaleler
Kur'ân-ı Kerîm
Meâl
Cevşen
رساله نور
Risâle-i Nur
Istılahlar
Hakkımızda
İrtibat
Herhangi Birisi
Mutlaka Olmalı
Aynen Girildiği Gibi
Bu Kelimeler Hariç
Gelişmiş Arama Yap
1
...
7
8
9
10
11
Arama sonuçları: 110 sonuç bulundu.
“Şu âhirki beyit, وَكُنْ قَادِرِيَّ الْوَقْتِ لِلّٰهِ مُخْلِصًا ٭ تَع۪يشُ سَع۪يدًا صَادِقًا بِمَحَبَّت۪ي (Hâşiye-1) Saîdü’n-Nûrsî’yi iki-üç vecihle gösterdiği gibi; medâr-ı imtiyâzı olan ihlâsı îmâ ederek ve hizmette ikinci olmak cihetiyle iki farkla مُخْلِصًا kelimesi, Hulûsî Bey’e tevâfukla işaret ediyor. قَادِرِيَّ الْوَقْتِ de قَادِرٌ (Hâşiye-2) kelimesi, üç farkla üçüncü arkadaş takdîr ve istihsân ile Hulûsî-i Sânî olan Sabrî’ye tevâfukla işaret ediyor. صَادِقًا kelimesiyle hârika bir sadâkatle mümtâz dördüncü arkadaş olan Süleyman’a, dört fark ile tevâfuk cihetiyle işaret ediyor. صَادِقًا kelimesindeki tenvîn dâhil edilse, hizmet-i sâdıkānede mümtâz olan Bekir Ağa’ya, ‘Bekir Bey’ ünvanıyla bir fark ile işaret eder. Madem bu beyt-i âhir, bu hey’etin efradına bakar ve bazılarına sarâhate yakın işaret var. Ötekilere ednâ bir îmâ dahi kanâat verir ki, onlar dahi muraddır.”
Soru
Sekizinci Lema’da geçen şu cümleleri izah eder misiniz?
"Şu Kerâmet-i Gavsiye münâsebetiyle üç nokta beyân edilecek. Birinci Nokta: Hazret-i Gavs’ın kasîdesinin başında bu beş satırdan evvel, pek acîb ve pek garib ve çok belîğ ve nâzdârâne ve tahdîs-i ni‘met sûretinde bir da‘vâ-yı iftihârkârâneyi ifade eden iki sahîfelik kasîdesindeki hârika da‘vâsına delil olarak bir kerâmet-i bâhireyi ve âdetâ mu‘cizeye yakın bir hârikayı göstermek lâzım geliyor. İşte, akılları hayrette bırakan o mertebeye lâyık olduğunu gösterir bir kerâmet izhâr ediyor ki, sekiz yüz senelik bir mesâfede Cenâb-ı Hakk’ın izniyle ve i‘lâmıyla, zamanımızı tafsîlâtıya görür tarzında, bizim gibi âciz ve zaîf talebelerine ders verip teşvîk ediyor. İşte Hazret-i Şeyh’in da‘vâsına bu ihbâr-ı gaybîsi en bâhir burhân olduğu gibi, Risâle-i Nûr’un eczâlarının hakkāniyet ve ulviyetine bir huccet-i kātıa hükmündedir. Evet Hazret-i Şeyh, bu kasîdesiyle Sözler’in hakkāniyetini imza ediyor."
Soru
Sekizinci Lema’da geçen şu cümleleri izah eder misiniz?
8. Şua Risalesinin 8. Remzinin Birinci ve İkinci Suallerinin İzahı
Soru
8. Şua'nın 8. Remzinde geçen 1. ve 2. sualleri ve cevaplarını, detaylı bir şekilde izah eder misiniz?
Takva ve Vera
Soru
Takva, vera ve zühd hakkında bilgi verir misiniz?
Tarikat, Şeyh ve Evliya
Soru
"Tarikat şeyh falan yoktur hak değildir, doğru değildir" diyen bir Müslümana ne diyebiliriz?
Tasarruf
Soru
Tasarruf nedir?
Tasarrufu Devam Edenler
Soru
Vefatından sonra tasarrufu devam eden zatlar kimlerdir?
Tasavvufun Tanımı, İslâm'da Tasavvufun Yeri ve Önemi
Soru
Tasavvufun İslâm'da yeri nedir? Tasavvufun mahiyetini ve Risale-i Nur'un bakışını izah eder misiniz?
"Üçüncü Nokta: Kerâmet, mu‘cize gibi Cenâb-ı Hakk’ın fiilidir, hediyesidir, ihsânıdır, ikrâmıdır. Beşerin fiili değildir. O kerâmete mazhar olan zât ise, bazen biliyor, bazen bilmiyor. Fakat vukūundan sonra bilir. Kerâmete mazhariyetini kablelvukū‘ bilen ve ikrâm-ı İlâhîye ihtiyârıyla tevfîk-i hareket eden kısım, eğer enâniyetten bütün bütün tecerrüd etmiş ise ve Hazret-i Gavs (ks) gibi kudsiyet kesb etmiş ise, Cenâb-ı Hakk’ın izniyle o kerâmetin her tarafını bilerek kendisi sâhib çıkar, bilir ve bildirir. Fakat bununla beraber, madem o kerâmet ikrâmdır; bütün tafsîlâtıya kerâmet sâhibine de meşhûd olması lâzım değildir. Bu sırra binâen, Hazret-i Şeyh i‘lâm-ı Rabbânî ile ve izn-i İlâhî ile bu asrı görmüş ve hizmet-i Kur’âniyenin etrafında bizleri müşâhede etmiş. Bizlere nazar-ı şefkatle bakmış."
Soru
Sekizinci Lema’da geçen şu cümleleri izah eder misiniz?
"Üçüncü Remiz: Hizmet-i Kur’âniyedeki arkadaşların bir kısmı ‘hâfız’ lakabıyla, bir kısmı ‘muhlis’ kelimesiyle işaret edildiği gibi, ‘sâdık’ kelimesinde Süleyman ve Bekir’e işaret olunmakla beraber, aynen onlar gibi sadâkatte mümtâz ve kalemi bir elmas kılıç gibi Âsım’a dahi işaret ediyor. Hem makamıyla beraber fedâkâr arkadaşların altıncısı olduğuna işaret ediyor. Hem Âsım gibi elmas kalemli Ahmed Husrev’i تَع۪يشُ سَع۪يدًا cümlesi beşinci gösteriyor. Re’fet Bey صَادِقًا بِمَحَبَّت۪ي cümlesiyle makamına işaretle Âsım gibi altıncı arkadaş olduğunu altı fark ile göstermiştir. Ve hâkezâ sâir hâs arkadaşlar da içinde mündericdir. Hatta تَع۪يشُ سَع۪يدًا deki ‘Said’ kelimesinde beş-altı kardeşlerim dâhil olduğu, bence kat‘î bir sûrette tahakkuk etmiştir."
Soru
Sekizinci Lema’da geçen Üçüncü Remzi izah eder misiniz?
1
...
7
8
9
10
11