Bir kişinin kendi hayat şartına, yapısına, fıtratına göre yaşadığı imtihanı ağır görmesi kendisi açısından bir mesuliyet söz konusu olur mu? Belki yaşadığı imtihan bir başkasına göre sıradan, basit bir olaydır ama kendi yapısına göre değerlendirme yapınca da ağırdır. 

Kişinin kendi hayat şartlarına nispetle imtihanını ağır görme duygusu isyan etmemek şartıyla anlık olarak olabilir. Fakat kişinin bu durumdan hemen çıkması, Rabbine şükretmesi gerekmektedir. Bu ise Allah’ın insana sayılamayacak kadar nimet verdiğini bazen de imtihan etmiş olduğunu hatırlamakla olur. Hatta Allah’ın bir kimseye gücünün yetmeyeceği imtihanları vermeyeceğini müjdelemesi bile insana bir nimet olarak ihsan edilmiştir. Bu şu ayetle sabittir; “لَا يُكَلِّفُ اللّٰهُ نَفْسًا اِلَّا وُسْعَهَاۜ” Yani “Allah kişiye ancak gücünün yeteceği kadar yükler.”[1]

Peygamberimiz kişinin imtihanın derecesini ölçerken ibret olarak şu yolu izlemesini tavsiye etmiştir;

“انْظُرُوا إلى منْ هَوَ أَسفَلُ منْكُمْ وَلا تَنْظُرُوا إلى مَنْ فَوقَكُم فهُوَ أَجْدرُ أَن لا تَزْدَرُوا نعمةَ اللَّه عَليْكُمْ”

“Hayat şartları sizinkinden daha aşağı olanlara bakınız; sizden daha iyi olanlara bakmayınız. Bu, Allah’ın üzerinizdeki nimetini hor görmemenize daha uygun bir davranıştır.”  [2]

Başka bir hadiste de Sevgili Peygamberimiz (s.a.v); “Her kimde bu iki hasiyet bulunursa, Allah o zatı şükreden ve sabreden bir kul olarak yazar, kimde de bu iki hasiyet bulunmazsa Allah o zatı şükreden ve sabreden bir kul  olarak yazmaz. Kim din hususunda kendinden yüksek kimselere bakar ve onlar gibi olmaya çalışırsa, dünyalık konusunda da kendisinden aşağı kimselere bakıp Allah’ın kendisine verdiği nimete hamd ederse, Allah bu kimseyi şükredici ve sabredici  olarak yazar. Kim de din hususunda kendisinden aşağı olan kimseye bakar ve kendisini ondan iyi görüp kulluğunu artırmaz dünyalık konusunda da kendisinden üstün olan kimselere bakarak elinden kaçan şeylere üzülürse, Allah’ta o kimseyi ne şükreden ne de sabreden olarak (şükretmeyen ve nankör olarak) yazar.” [3]

Musibetlerin ve imtihanların hikmetini ve hakikatini bilmek de onu güzel karşılamaya bir vesiledir. Buna göre; sonsuz merhamet, adalet ve hikmet sahibi olan Rabbimiz, her musibetin neticesinde çok sevaplar, güzellikler ve hayırlar yaratmıştır. Cenab-ı Hak, çeşitli imtihanlar ile kulların günahlarını temizlemekte, derecelerini yükseltmekte ve nefislerini terbiye etmektedir. Bu hakikati Sevgili Peygamberimiz şöyle ifade etmektedir:

"Allah, Müslüman ‘ın vücuduna batan bir dikene varıncaya kadar meşakkat, hastalık, endişe, keder, acı ve kaygı gibi musibetleri, onun günahlarına kefaret kılar."(4) Bununla beraber Rabbimiz, hayatın içerisinde karşılaşacakları her bir zorluk ile kullarının kabiliyetlerini geliştirmekte, sabır ve tahammüllerini takviye etmektedir.

Rabbimiz imtihanlarımızı kolay eylesin. İmtihanlarımızı sabır ve şükürle karşılayabilmek ihsan eylesin. İsyandan ve haddi aşmaktan muhafaza buyursun. Dünyada da ahirette de güzellikler versin.