O mektubdaki ifadelerin daha açıkça anlaşılabilmesi için bir derece şerh ederek aşağıya alıyoruz:
"Gecede kalbime (ilhamen) geldi ki: İki ehemmiyetli sebebden, Allah'ın yardımı, eski harflerle yazılmış olan risalelerin tamamını matbaalarda bastırmaya tam müsaade etmiyor.
Birinci sebeb: Her talebe, bizzat kendi kalemiyle yazarak, veya başka birine yazdırarak, âhirette şehidlerin kanıyla tartıldığında üstün geleceği hadiste bildirilen, ilmi neşretmekten gelen çok büyük sevabları kazanmak için bizzat yazarak iman nurları olan risaleleri çoğaltmasıdır.
Eğer matbaalarda basılırsa, herkes risaleleri kolayca elde edeceği için, tam bir merakla yazmaya çalışamayabilir, kendi kalemiyle risalelerin neşrine hizmet vazifesini ve o vazifeden gelen büyük sevabı kaybedebilir.
İkinci sebeb: Risale-i Nur'un mühim bir vazifesi, âlem-i İslâmın büyük çoğunluğunun yazısı olan Arab Harflerini korumak olduğundan, matbaada basılacak olsa, şimdi halkın çoğu yalnız yeni harfleri bildikleri için, risaleleri daha çok yeni harflerle basmak lâzım gelecek.
Bu ise, Risale-i Nur'un yeni harflere bir fetvası gibi anlaşılıp Nur Talebelerinin de kendilerine kolay gelen o yazıyı tercih etmelerine sebeb olur. Eski harfleri koruma vazifesinde tenbelliğe düşebilirler."
Yukarıdaki izahlardan anlaşılan öz şudur:
Allahu Teala Hazretleri, Nur Talebeleri'nin risaleleri elleri ile yazmalarından razıdır ve bunun devam etmesini murad etmektedir.
Bu murad-ı ilahinin iki sebebi vardır:
1- Allah (cc), Nur talbelerine bir lütuf olarak açtığı kalemle imana hizmet etmekteki büyük sevapların kapısının kapanmasını istemiyor.
2- Nur talebeleri, risaleleri elle yazarak eski yazı olarak bilinen Kur'an alfabesinin unutulup kaybolmasını engelliyorlar, öğreniyor ve başkalarına da öğreterek bilenlerin çoğalmasını sağlıyorlar. Allahu Teala Nur Talebeleri'nin bu vazifeye devam etmelerini ve yeni harfleri tercih etmemelerini murad ediyor.
Demek ki, ahirette şehidlerin kanıyla tartılacak bu büyük sevabı kaybetmek istemeyen ve Kur'an alfabesini korumak hizmetinde bulunmayı manevi bir cihad olarak kabul edenlerin risaleleri yazmaya, devam etmeleri gerekir.
Madem Kur'an alfabesinin korunması noktasındaki ihtiyaç o gün nasıl ise bu gün de aynıdır. Arada hiç bir fark yoktur. Öyleyse korumaya ve biiznillah büyük sevapları kazanmaya devam...
Son bir not:
Üstad Hazretleri, risaleleri yazmakla Kur'an harflerine nasıl hizmet edildiğini bir yerde şöyle açıklar:
"Risale-i Nur kendi talebeleri ile en az yüzer kalemle, yüzer parça Risale-i Nur'un cüzleriyle ve yirmi bin nüshasıyla en az yüz bin adamı Kur'ân harfleri lehine (çevirerek)..." (18. Lema)